16. Hukuk Dairesi 2019/4426 E. , 2019/7715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 1 parsel sayılı 4.716,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın Ekim 1987 tarih ve 30 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına kayıtlı bulunduğunu, davalı tarafın zilyetliğinin bulunmadığını ve taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürmüş; davalı taraf ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bir kısmının Hazinenin tutunduğu tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilmekle birlikte, tapu kaydının oluşum tarihine kadar davalılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazine tarafından dayanılan ve çekişmeli taşınmazın bir kısmına uyduğu kabul edilen, idari kararla oluştuğu anlaşılan 16 Ekim 1987 tarih ve 30 sıra numaralı tapu kaydının haritası getirtilip uygulanmadığı gibi, zilyetlik yönünden yapılan araştırma da yetersizdir. Bu bağlamda, dava konusu taşınmazın niteliğini belirlemede hava fotoğrafından yararlanılmamış, çekişmeli taşınmaza komşu tüm parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilmemiş ve taşınmaz üzerindeki zilyetlik durumu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, davacı Hazine tarafından dayanılan tapu kaydının haritası ile ayrı ayrı tapu kaydının oluşum tarihi olan 1987 yılından ve tespit tarihi olan 2012 yılından önceki 15-20-25 yılı kapsayacak şekilde üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların tutanak ve varsa dayanakları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraatçı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte tapu kaydı idari yoldan oluştuğundan haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, haritanın uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise tapu kaydının hudutları okunarak mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı alanların teknik bilirkişinin raporunda göstermesi istenmelidir. Yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın ne zamandan beri, kim tarafından ve ne suretle kullanıldığı, davalıların, tapu kaydı kapsamında kalan kısımlarda kaydın oluştuğu tarihe kadar, kayıt kapsamı dışında kalan kısımlarda ise kadastro tespit tarihine kadar en az 20 yıl süre ile ve malik sıfatı ile ekonomik yarar sağlayan zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususları sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri ile önceki keşif beyanları arasında çelişki oluşması halinde, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından, stereoskopik hava fotoğrafları ve bulunabilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları da incelenmek suretiyle, çekişme konusu taşınmazın tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, taşınmazın bitki örtüsü, taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarında bilimsel verilerle desteklenmiş, komşu parsellerle mukayeseli değerlendirmeyi içeren, ayrıntılı rapor alınmalı, taşınmazın değişik yönlerden renkli fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmeli, bundan sonra dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.