Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/24454
Karar No: 2020/2546
Karar Tarihi: 13.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24454 Esas 2020/2546 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/24454 E.  ,  2020/2546 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin çalıştığı halde ücretinin ödenmediğini öne sürerek fazla süreli ve fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yapıp yapmadığı ve yapmış ise hesaplama yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme hükme esas alınan bilirkişi raporunda işyeri kayıtlarının esas alındığı belirtilmek suretiyle, haftalık kırkbeş saati aşan fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç denetime elverişli olmadığı gibi eksik değerlendirmeye dayalıdır.
    Öncelikle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kayıtlara göre her hafta için tek tek, günde kaç saat çalıştığı, günlük çalışma süresinden ne kadar ara dinlenme süresi düşüldüğü buna göre haftalık kaç saat çalıştığı, kaç saat fazla çalışma yaptığı tablolaştırılmadığından bilirkişi raporu denetlenememektedir.
    Öte yandan, davacı dava dilekçesinde, haftalık kırk-kırkbeş saat arası çalışmanın fazla süreli çalışma olduğunu öne sürerek bu çalışmanın da hesaplanmasını istemiştir. Dairemizin mahkemeden eksiklikliklerin giderilmesi talebi sonucu dosya içerisine temin edilen hesaplama dönemine ait Personel Yönetmeliğine ve davacının da üyesi bulunduğu sendika ile davalı Banka arasında akdedilen Toplu İş Sözleşmeleri"nin 25. maddelerine göre haftalık kırk saati aşan çalışma fazla çalışmadır. Toplu İş Sözleşmeleri’nin 25.maddelerinde, yapılan fazla çalışmanın tespitinde işyeri devam cetvelinin esas alınacağı; 26. maddelerinde ise, sendika üyelerine, yaptıkları fazla çalışma karşılığında her bir saat ve artığı için aylık ücretlerinin 1/225"inin %50 fazlasının ödeneceği düzenlenmiştir.
    Her ne kadar az yukarıda açıklanan işyeri düzenlemeleri nedeniyle, kırk saati aşan çalışmanın fazla çalışma olarak ve Toplu İş Sözleşmelerinde benimsenen hesap yöntemine göre hesaplanması gerekmekte ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesine göre “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
    Dava dilekçesinde, Toplu İş Sözleşmelerine göre hesaplama yapılması talebi olmayıp açıkça 4857 sayılı İş Kanunu’ndaki düzenlemeye atıfta bulunularak fazla süreli çalışmanın ve fazla çalışmanın hesaplanması talep edilmiştir. Şu halde; Mahkemece, bu talebin aşılamayacağı gözetilerek haftalık kırk saati aşan kırkbeş saate kadar olan çalışma, fazla süreli çalışma; kırkbeş saati aşan çalışma ise fazla çalışma olarak kabul edilmeli, 4857 sayılı İş Kanunu"nun, 41 maddesine uygun olarak fazla saatlerde yapılan çalışma normal çalışma saat ücretinin yüzde yirmibeş fazlası üzerinden hesaplanmalıdır.
    Mahkemece, belirtilen ilkelere göre denetime elverişli olacak şekilde yapılacak hesaplama sonucuna göre davacının talebi hüküm altına alınmalıdır. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi