Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/117
Karar No: 2015/1517
Karar Tarihi: 26.01.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/117 Esas 2015/1517 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/117 E.  ,  2015/1517 K.

    "İçtihat Metni"

    Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil-katkı payı alacağı

    Davacı-birleşen dosya davalısı ... ile davalı-birleşen dosya davacısı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Aile Mahkemesi"nden verilen 23.01.2013 gün ve 349/27 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Asıl davada davacı .. vekili, evlilik birliği içerisinde kooperatif yoluyla edinilen 1738 ada 28 parselde kayıtlı 2 nolu bağımsız bölüme katkısı sebebiyle ¾ oranında tapu kaydının iptali ile adına tesciline, bunun mümkün bulunmaması halinde ise değerinden fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak şimdilik 10.000 TL sinin dava tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş; 21.01.2013 tarihli harcı yatırılan ıslah dilekçesinde toplam alacak isteğinin 26.680 TL olduğunu bildirmiştir.
    Birleşen davada davacı-davalı ... vekili ise; evlilik birliği içerisinde vekil edenin eşinin babası ... adına 370 ada 3 parsel de kayıtlı arsa üzerine katkıları ile 2 katlı bina yapıldığını, yapılan bu binanın daha sona eşi adına satış suretiyle devredildiğini halen eşi adına kayıtlı bulunan taşınmaza katkısı sebebiyle fazla hakkı saklı olmak üzere şimdilik 75.000 TL katkı payı alacağının, ayrıca yine evlilik birliği içerisinde bedeli taraflarca eşit olarak ödenmek suretiyle edindikleri 708 ada 40 parselde kayıtlı 2 nolu bağımsız bölümün eşi adına tescil edildiğini, ancak eşinin daha sonra 29.8.1997 tarihinde 3. Kişiye satmış olduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak 30.000 TL katkı payı alacağının, yine evlilik birliği içerisinde yaptıkları birikimlerinden 2005 yılında vekil edenin eşi(koca) tarafından eniştesi...’ya 10.000TL nin borç olarak verildiğini, bu paranın evlilik birliğine dönmediğini yarısı olan 5.000 TL nin vekil edenine ait olup tahsilini, yine asıl davada davacı eşin ... dan emekli olmak için gerekli 10.000 Euro"nun, taraflarca ...Bankasından çekilmiş olmakla yarı oranındaki 5.000 Euro"nun vekil edenine ait olup tahsilini, ayrıca evlilik birliği içerisinde 2002 yılı öncesinde edinilen paralardan 1990"lı yıllarda kocanın anne ve babasına, akrabalarına gerek vekil edeni tarafından gerekse davacı koca tarafından borç paralar verilmiş olduğunu bu paraların da yarı oranındaki kısımlarının tahsiline karar verilmesini istemiş, tüm talepler yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, asıl davada davacının (koca) tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, katkı payı yönünden kabulü ile 26.680 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile tahsiline, birleşen davada davacının (kadının); 5.000 TL katılma alacağı talebinin kabulüne karar tarihinden itibaren faizi ile tahsiline, 708 ada 40 parselde kayıtlı taşınmazla ilgili talebin kabulü ile 30.000 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile tahsiline,

    fazlaya dair 82.500 TL katkı payı alacak hakkının saklı tutulmasına, bu hususta dava açmakta muhtariyetine, 370 ada 3 parselde kayıtlı 2 nolu bağımsız bölüme ilişkin davanın kısmen kabulüne 51.524,40 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile tahsiline, 23.470,60 TL fazlaya dair katkı payı alacağının reddine, tarafların mal ayrılığı rejimine tabi olduğu 1.1.2002 tarihinden önceki dönemde gerçekleştiği ve üçüncü kişilerle ve kendi aralarında borç alacak ilişkisine yönelik davacı ...ın 12.500 Euro alacak talebinin niteliği gereği bu dosyadan tefrikine karar verilmesi üzerine, asıl davanın davacısı ... vekili tarafından hükmün tefrike ilişkin bölümü ile birleşen davada davanın kabulüne ilişkin bölümleri yönünden temyiz edilmiştir.
    Taraflar 31.08.1980 tarihinde evlenmişler, ...i"nde 01.01.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 10.10.2007 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlar, anılan Yabancı mahkeme ilamının .Aile Mahkemesi"nde açılan 2008/448- 2009/298 Esas ve karar sayılı kararın tanınmasına karar verilmiş, bu hüküm ise 21.10.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, evlilik birliği içerisinde edinilen paralardan 10.000 TL"nin asıl davacı-davalı koca tarafından eniştesine 2005 yılında borç olarak verildiği, bu paranın geri ödemesinin yapılmadığının dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmasına, kaldı ki tarafların boşanmasına sebep olan olayların başında bu hususun geldiğinin belirlenmesine, edinilmiş mal olan paranın yarı oranındaki bölümünün TMK.nun 229 ve 231 maddesi hükümleri gereğince karşı davacı eşe (kadın) ait olduğuna göre asıl davanın davacısı Hasan vekilinin mahkeme kararının bu bölümüne ilişkin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün katılma alacağına ilişkin bölümü bakımından ONANMASINA,
    Asıl davanın davacısı ... vekilinin taşınmazlara ve tefrik kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, karşı davacı ... vekilinin 1.1.2002 tarihinden önceki döneme ait alacak borç ilişkisine yönelik talepleri bakımından genel hükümlere tabi olduğu gerekçesiyle tefrik kararı verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Dava konusu 370 ada 3 parsel sayılı taşınmaz kerpiç ev ve dükkan niteliği ile kadastro yoluyla 3.5.1961 tarihinde davacının babası... adına tescil edilmiş, daha sonra üzerine 29.1.1980 yılında başlayıp 1.11.1086 tarihinde biten inşaat ile 2 katlı bina yapılmış, 24.10.1996 tarihinde kat mülkiyetine geçilerek 1.kat 2 nolu mesken ve zemin kat 1 nolu mesken nitelikleri ile tapuda yine ... adına tescili sağlanmıştır. 1.kat 2 nolu mesken kat mülkiyetine geçildiği tarihte (24.10.1996) kayıt maliki...n’dan satış suretiyle tapudan ... adına devredilmiştir. Zemin kat 1 nolu mesken halen baba adına kayıtlı bulunmaktadır. 708 ada 40 parselde kayıtlı taşınmaz ise 23.2.1989 tarihinde satış suretiyle ... adına tescil edilmiş, ardından evlilik birliği devamı sırasında 29.8.1997 tarihinde satış suretiyle 3. Kişiye tapudan devredilmiştir.
    Dava dilekçesinin içeriği ve dava konusu 370 ada 3 parselde kayıtlı 1.kat 2 numaralı meskenin 24.10.1996 tarihinde, 708 ada 40 parselde kayıtlı taşınmazın 23.02.1989 tarihinde edinilmiş olmasına göre dava, 743 sayılı TKM"nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığının geçerli bulunduğu dönemde edinilmiş taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Her ne kadar karşı davacı kadın 370 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın 3. Kişi adına kayıtlı olduğu dönemde katkı sağlayarak arsa üzerine bina yapıldığını ileri sürerek alacak isteğinde bulunmuş ise de, anılan, taşınmaz daha sonra koca adına tapudan devredildiğinden, önceki döneme ilişkin de olsa katkısının ispatı halinde

    değerlendirilmesi gerekecektir.
    Kural olarak, 743 sayılı TKM"nin yürürlükte olduğu; 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Somut olayda dosyadaki belge ve bilgilere göre, tarafların evlilik tarihinden malların edinildiği tarihlere kadar çalıştıkları anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında tarafların taşınmazların edinilmesine katkılarının bulunduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık konusu taşınmazlar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesine göre, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinden; uyuşmazlığın Borçlar Kanunu"nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Mahkemece yazılı şekilde 370 ada 3 parsel ve 708 ada 40 parseller bakımından davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmadığı gibi dayanak alınan hukukçu bilirkişi raporu da somut ve bilimsel verilerden uzak, Yargıtay yerleşik içtihatlarına aykırı ve tamamen afaki değerlendirmeleri içermektedir.
    Bu halde mahkemece, tarafların çalışmalarına ve gelirlerine ilişkin belgeler getirtilerek usulüne uygun biçimde tercümeleri yaptırılmalı, tarafların kayıtsız olarak da çalıştıkları anlaşıldığından bu dönemlerdeki gelirleri de belirlenmeli, bu hususta tanık beyanlarına başvurulmalı, evlenme tarihinden, taşınmazların edinildiği tarihe kadar tüm gelirleri ayrı ayrı toplanmalı, tarafların her birinin sosyal statüleri, konumları ve mesleki kariyerleri gözetilerek yapabilecekleri kişisel harcamaları ayrı ayrı hesaplanmalı, asıl davada davacı kocanın 743 sayılı TMK.nun 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü de gözetilerek her birinin bu durum karşısında yapabilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı saptanmalı, toplam tasarruf miktarı içerisindeki tarafların katkı oranları belirlenmeli, bu katkı oranının taşınmazların dava tarihi itibariyle belirlenen gerçek değeri ile çarpılması sonucu davacının katkı payı alacağı saptanmalı, evlilik birliği içerisinde edinilen ancak devamı sırasında 29.8.1997 tarihinde satılan 708 ada 40 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden TMK.nun 229 ve 230 maddesi hükümleri göz önünde bulundurulmalı, dosyanın bu haliyle konunun uzmanı bir hukukçu ve bir mali müşavir veya muhasebeci bilirkişilere verilerek tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınmalıdır. Bu işlemlerden sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
    Asıl davanın davacısı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 708 ada 40 parsel ile 370 ada 3 parselde kayıtlı 2 nolu mesken yönünden kabule ilişkin bölümleri bakımından 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. , HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 1.477,65 TL peşin harcın istek halinde davacı-birleşen dosya davalısına iadesine 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi