Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/372
Karar No: 2022/1233
Karar Tarihi: 03.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/372 Esas 2022/1233 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/372 E.  ,  2022/1233 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/372
    Karar No : 2022/1233

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Kanuni temsilcisi ve %99 ortağı olduğu, tasfiyesi sona eren … Grup Danışmanlık İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına kayıtlı gayrimenkulleri ve araçları üzerine konulan e-haciz işlemlerinin iptali istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; haczin dayanağı olan ve asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin bir kısmı (20091013..236, 2008/11204) ilanen tebliğ edilmesine rağmen sunulan tebliğ alındılarının boş olduğu, ilanen tebliğ şartlarının oluşup oluşmadığı, mutad tebliğ usullerinin 213 sayılı Kanun'un aradığı şekilde denenip denenmediğinin ortaya konulamadığı, bir kısım ödeme emirlerinin ise (…,…..,…,……,…, …, …,…, …, …, …) şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği 06/07/2011 tarihinden sonra düzenlendiği anlaşıldığından, hacze konu borcun bir kısmının asıl borçlu şirketten usulüne uygun olarak tahsil edilmeye çalışılmadığı bu kısımlar yönünden şirket hakkında borç kesinleşmeden kanuni temsilciden tahsilinin mümkün olmadığı, bu bakımdan borcun tamamı üzerinden haciz işlemi uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı davacı tarafından dava dilekçesinde araç hacizlerinin de kaldırılmasının istenildiği, ancak haciz uygulanan araç bilgisi verilmediği, idarece verilen savunma dilekçesinde ve eklerinde de araç haczine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, sadece gayrimenkul haczi için savunma yapıldığı anlaşıldığından, bu kısım açısından hüküm kurulmasına yer olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava edilen işlemin hukuka uygun olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükme bağlanmış, 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı ve 58. maddesinde; ödeme emrine karşı böyle bir borcun bulunmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla 7 gün içinde dava açılabileceği öngörülmüş, 62. maddesinde de; borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Türk vergi sisteminde, vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin tarh ve tahakkuk usulleri 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda, tahsil usulleri ise 6183 sayılı Kanunda düzenlenmiştir. Bir kamu alacağının tahsil edilebilmesi için öncelikle 213 sayılı Kanuna göre tarh ve tahakkuk usulleri ile 6183 sayılı Kanuna göre tahsil usullerinin sırasıyla denenmiş olması zorunludur. Bu zorunluluğun doğal sonucu olarak, sistematiğin içinde yer alan bir idari işlemin bu amaçla tesis edilebilmesi için bir önceki hukuki durumun tekemmül etmiş olması hali aranmalıdır. Dolayısıyla bir önceki safha tekemmül etmeksizin bir sonraki safhaya ilişkin idari işlem tesis edilemeyeceği gibi, sistematik içinde yer alan herhangi bir işleme karşı dava açılması durumunda ise önceden kesinleşmiş hukuki durumların yeniden incelenmesi de yasal olarak mümkün değildir.
    Dosyanın incelenmesinden, Tasfiyesi sona eren … Grup Danışmanlık İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin 15/05/2013 tarihinde davacının ''….Mah., …Sok., No:… …/ …'' ikametgah adresinde yeğeni-kuzeni … adlı kişiye tebliğ edildiği, söz konusu ödeme emirlerine karşı dava açılmaması ve herhangi bir ödemenin yapılmaması üzerine davacının adına kayıtlı gayrimenkullerine haciz konulduğu, söz konusu hacizlerin kaldırılması istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlıkta; kanuni temsilci sıfatıyla takip edilen davacı adına kayıtlı gayrimenkullere uygulanan haciz işlemine karşı açılan bu davada mahkemece, davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin bir kısmının usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinden bir kısmının ise şirket tüzel kişiliğinin sona ermesinden sonra düzenlendiğinden bahisle kabul kararı verildiği, söz konusu kararın istinaf konun yolu incelemesi sonucu, Vergi Dava Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verildiği görülmektedir. Ancak Mahkemece değerlendirilen bu husus, amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilememesi üzerine şirketin kanuni temsilcileri ya da ortaklarından aynı amme alacağının tahsili amacıyla bu kişiler adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı dava açılması durumunda incelenebilecek bir husustur. Haciz ise, bu kişiler adına düzenlenen ödeme emri safhasından sonra uygulanan bir işlemdir. Dolayısıyla, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerine ilişkin hukuki tekemmülün daha açık bir ifade ile davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun zamanaşımı vb. kriterler gözetilerek düzenlenilip düzenlenmediğinin, usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin ve dava konusu haciz işlemlerinin yasal şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davacı adına düzenlenen ödeme emri safhasında incelenmesi gereken ( asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin tebliği vb.) bir husustan bahsedilerek, haciz ile ilgili hüküm kurulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    Bu nedenle Vergi Mahkemesi kararının kaldırılması isteminin reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2.Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 03/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi