Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2018/1805
Karar No: 2022/831
Karar Tarihi: 03.03.2022

Danıştay 13. Daire 2018/1805 Esas 2022/831 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/1805 E.  ,  2022/831 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2018/1805
    Karar No:2022/831

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi olan davacıya ait akaryakıt istasyonunda 20/03/2014 tarihinde yapılan denetimde bayisi olduğu dağıtıcı dışında akaryakıt ikmali yaptığının tespit edilmesi üzerine 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasını ihlâl ettiğinden bahisle aynı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi ile aynı fıkranın (d) bendi uyarınca 176.681,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararda; bayilik lisansı sahibi olan davacıya ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde, bayisi olduğu dağıtıcı dışında akaryakıt ikmali yaptığının 20/03/2014 tarihli tutanak ile tespit edildiği, bu tespite göre davacı hakkında dağıtıcısı dışında akaryakıt temin etmesi nedeniyle uygulanan idari para cezasında 5015 sayılı Kanun hükümlerine aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nce; dava konusu işlemin dayanağı olan 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "8. maddenin ihlali" yönünden ifadesinin Anayasa Mahkemesi'nin 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla Anayasa'nın 2. maddesine aykırı bulunarak iptal edildiği ve iptal hükmünün de, kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği, Anayasa Mahkemesi'nce bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği hâlde, eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemeyeceği, Anayasa Mahkemesi'nin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş olmasının öncelikle yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesine uygun olarak, yeni bir düzenleme yapması için olanak tanımak ve ortada hukuki boşluk yaratmamak amacına yönelik olduğu, yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmayacağı, Anayasa'nın 153. maddesine göre, yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerektiği, Anayasa Mahkemesi'nce verilen iptal kararının 03/02/2017 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu durumda, davacıya verilen idari para cezasının yasal dayanağının Anayasaya ve hukuka aykırı olduğu Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı ile ortaya konulduğundan, yasal dayanağı kalmayan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi'nce verilen kararın kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, harçtan muaf olduklarından aleyhlerinde harca hükmedilemeyeceği, dava konusu işlemde 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrası uyarınca ceza verildiği, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının anılan Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrası ile sınırlı bir karar olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının geriye yürütülemeyeceği, daha önce tesis edilmiş kesinleşmiş işlemlerin iptal kararından etkilenmeyeceği, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    ESAS YÖNÜNDEN:
    MADDİ OLAY :
    … Akaryakıt Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şti.'nin bayisi olarak … tarih ve … sayılı bayilik lisansı kapsamında faaliyette bulunan davacıya ait akaryakıt istasyonunda şikâyet üzerine 20/03/2014 tarihinde yapılan denetimde, davacının "…. Köyü, …/…" adresinde … Akaryakıt Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şti.'nin bayisi olarak faaliyette bulunan … tarihli ve … sayılı bayilik lisansı sahibi …Petrol Akaryakıt Hayvancılık Tarım Gıda İnşaat Turizm ve Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'den akaryakıt ikmal ettiği tespit edilmiştir.
    Anılan tespitlerden hareketle … tarih ve … sayılı Kurul kararı kapsamında davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen … tarih ve … numaralı soruşturma raporunda, davacının bayisi olduğu dağıtıcı haricinde akaryakıt ikmali yapmak suretiyle 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ile 2. fıkrasının (a) bendini ve Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin (c) ve (d) bentlerini ihlâl ettiği kanaatine varılmış; davacının raporda yer alan tespitlere yönelik yapmış olduğu savunması yeterli görülmeyerek, dava konusu Kurul kararı ile, davacının dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmal etmesi nedeniyle 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi ile aynı fıkranın (d) bendi uyarınca 176.681,00-TL idarî para cezası uygulanması üzerine söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 8. maddesinin birinci fıkrasında, bayi lisanslarına ilişkin düzenlemelerin (teknik, güvenlik, kapasite, çevre vb.) Kurum tarafından yapılacağı, bayilerin, dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetlerini yürütecekleri; aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde, bayilerin lisanslarının devamı süresince, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapmama ile yükümlü olduğu; dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 8. maddenin ihlâli halinde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği; aynı fıkranın (d) bendinde de, bayiler için (c) bendinde yer alan cezanın beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
    5015 sayılı Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin (c) bendinde, bayilik lisansı sahiplerinin, faaliyetlerini, dağıtıcılar ile yapılacak tek elden satış sözleşmesine göre yürütmekle; (d) bendinde ise, bayisi oldukları dağıtıcı haricinde akaryakıt temini yapılmaması ile yükümlü oldukları belirtilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dairemizce; 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin ''Aşağıdaki hâllerde sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idari para cezası verilir" bölümünün, bendin (3) numaralı alt bendindeki "8. maddenin ihlâli" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğu kanaatiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmuş ve Anayasa Mahkemesi'nin 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla; iptali istenilen maddenin, 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa'nın 2. maddesine aykırı bulunarak iptaline ve iptal hükmünün de kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
    Temyize konu kararda bahsi geçen iptal kararı gerekçe gösterilerek işlemin iptaline hükmedilmişse de, davacı hakkında dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmal etmesi şeklinde isnat olunan fiil nedeniyle 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının ihlâl edildiği gerekçesiyle idari para cezası uygulandığından işlemin bu madde yönünden hukuka uygun olup olmadığının incelenmesi suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir.
    Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasında, bayi lisanslarına ilişkin düzenlemelerin (teknik, güvenlik, kapasite, çevre vb.) Kurum tarafından yapılacağı, bayilerin dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetlerini yürütecekleri belirtilmiş; Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilen ikinci fıkrasının (a) bendinde ise, bayilerin lisanslarının devamı süresince bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması ile yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.
    Kanunîlik ilkesi, ortaya çıkan sonuca ceza uygulanabilmesini, fiilin kanunlarda açık bir şekilde kabahat veya suç olarak tanımlanması şartına bağlamaktadır. Tipiklik unsuru olarak da ifade edilen kanunî unsur, somut fiilin kanunda belirlenmiş soyut hukuk normuna uygun olmasını ifade etmektedir.
    Bu durumda, davacının faaliyetini dağıtıcısı ile yapmış olduğu bayilik sözleşmesi kapsamında yürüttüğü; Kurul kararı ile davacıya isnat edilen fiilin ise, bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren başka bir şirketten akaryakıt ikmal edildiğinin tespit edilmesi nedeniyle dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmal edilmesi olarak tanımlandığı göz önüne alındığında, davacı hakkında isnat olunan fiil idari para cezası verilmesine dayanak olarak alınan Kanundaki kural ile örtüşmediğinden, davacıya 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak idari para cezası verilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
    Bu itibarla, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
    4. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu gerekçeli onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 03/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi