5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/10120 Karar No: 2015/12725 Karar Tarihi: 18.06.2015
İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/10120 Esas 2015/12725 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararı inceledi. Sanık, görevi kötüye kullanmak suçundan dolayı cezalandırılmıştı ancak cezanın adli para cezasına çevrilmesinin gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak uygulanması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusundaki beyanın kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu ve vekaletnamede bu hususta yetki bulunmayan müdafiin talebi olmadığından bahisle bu kararın verilmesi, suçun işleniş şekline uygun şekilde ceza maddesi uygulanmaması gibi nedenlerle kararın bozulmasına karar verdi. Kanun maddeleri olarak ise; TCK 50/1-a, 52/2, 5237 sayılı Yasa'nın 53/1-a ve 53/5. maddeleri, 22/07/2010 tarih ve 6008 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile değiştirilen, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6-c maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gösterilmiştir.
5. Ceza Dairesi 2013/10120 E. , 2015/12725 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/254228 MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 10/02/2011 NUMARASI : 2007/241 Esas, 2011/128 Karar SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; TCK"nın 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrilmesinde gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak uygulama yapılması, 22/07/2010 tarih ve 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değişik, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun, "sanığın kabul etmemesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki 231/6-c maddesinin son cümlesindeki hüküm karşısında; bu konudaki beyanın kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, hak sahibinin açık beyanı ya da açıkça (varlığı halinde) vekaletnamede bu hususta vereceği yetki ile vekilin kullanabileceği gözetilmeden, vekaletnamesinde bu konuda yetki bulunmayan sanık müdafiin talebi olmadığından bahisle yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.