Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/7115
Karar No: 2022/865
Karar Tarihi: 03.03.2022

Danıştay 3. Daire 2019/7115 Esas 2022/865 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/7115 E.  ,  2022/865 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/7115
    Karar No : 2022/865

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
    (… İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Nakliyat Petrol İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan 2018 yılının Mayıs ila Eylül dönemlerine ait katma değer vergisi ve fer'isinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ve asıl amme borçlusu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 10/09/2018, 21/10/2018 ve 10/11/2018 tarihlerinde elektronik ortamda tebliğ edildiği, söz konusu amme alacağının şirketten tahsili amacıyla haciz varakaları düzenlenerek şirket adına kayıtlı bulunan 5.000 m² yüzölçümlü arsa üzerine ve beş adet araç üzerine haciz şerhlerinin işlendiği ancak araçlar üzerinde farklı bankalara ait rehin ve çok sayıda kamu ve üçüncü şahıs alacağından dolayı haciz şerhlerinin bulunduğu, taşınmaz üzerinde ise 1.500.000,00 TL değerinde 1. derece ipotek ve 3.000.000,00 TL değerinde 2. derece ipotek tesis edildiği, ipoteklere ilişkin alacakların devam ettiği, 28/02/2019 tarihi itibariyle toplam borcun 3.715.942,30 TL olduğu ve ipoteğin paraya çevrilmesi için ... İcra Müdürlüğü'nce icra takibine başlanıldığı, bilirkişi raporuna göre arsa bedelinin 1.500.000,00 TL, bina bedelinin ise 875.000,00 TL, toplam 2.375.000,00 TL kıymet takdiri yapıldığı ve taşınmazın henüz satışının gerçekleştirilmediği ancak lehine ipotek tesis edilen banka cevabi yazısı da dikkate alındığında ipotekli borcun takdir edilen kıymetin çok üzerinde olması sebebiyle satış bedelinin ipotek alacağını karşılamayacağı anlaşıldığından, amme alacağının şirketten tahsil olanağının bulunmadığı ve davacının takibi için gereken koşulların oluştuğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl amme borçlusu şirketin ödeme güçlüğü içerisine düştüğü ancak piyasa ve bankalara olan borçlarını ödeme gayreti içerisinde olduğu, şirkete ait taşınmaz ve araçlar bulunduğundan bu menkul ve gayrimenkuller paraya çevrilmeksizin şirket idarecilerine ve ortaklara gidilemeyeceği, kararda bahsi geçen matrah takdirine itiraz edildiğinden bu hususun kesinleşmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
    3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.


    (X)-KARŞI OY :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Kanuni Temsilcilerin Ödevi" başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
    Aynı Kanun'un 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartıyla tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu, 94. maddesinin 1. fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı; ikinci fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; tüzel kişiliği olmayan tekekküllerde idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı hususu düzenlenmiştir.
    Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ve asıl amme borçlusu şirket adına 05/09/2018, 16/10/2018 ve 05/11/2018 tarihli ödeme emirlerinin düzenlendiği ve elektronik ortamda tebliğ edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Davacı adına, kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinin düzenleme tarihinin 05/11/2018 olduğu, davacı şirkete aynı tarihte düzenlenen ödeme emri içeriği borçlar açısından; borcun şirket adına kesinleştirildiğinden söz edilmesi mümkün olmadığı dolayısıyla kanuni temsilci sıfatıyla takibi olanağı bulunmadığından, Vergi Dava Dairesi kararının şirket adına düzenlenen 05/11/2018 tarihli ödeme emrinden kaynaklanan kısmının bozulması gerektiği oyuyla Daire Kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi