Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/365
Karar No: 2015/1514
Karar Tarihi: 26.01.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/365 Esas 2015/1514 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/365 E.  ,  2015/1514 K.

    "İçtihat Metni"

    Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti

    ... ile Hazine ve. ... aralarındaki zilyetliğin tespiti davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 13.12.2013 gün ve 621/720 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:



    K A R A R

    Davacı vekili, 421 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan bina ve müştemilatların vekil edeni tarafından yaptırıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı açıklanarak dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    421 parsel 12200 m2 yüzölçümlü meydanlık niteliğiyle tapulama suretiyle 09.11.1957 tarihinde Kuruserpir Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir. Taşınmaz halen anılan köy adına kayıtlı bulunmaktadır. Dava, Hazine ve Kesme Köprü tüzel kişiliğine yöneltilmiştir. Oysa dava konusu taşınmaz tapuda ... adına kayıtlı olup husumet anılan köye yöneltilmeliydi. Diğer bir anlatımla kayıt malikine husumet yöneltilmeden davanın yürütülmesi doğru değil ise de; HMK"nun 124. maddesi uyarınca koşulları mevcut ise doğru hasma davanın yöneltilmesi mümkündür. Şu halde öncelikle davanın 421 parsel malikine yöneltilmesi, bu hususta HMK"nun 124. maddesi hükümlerinin gözönünde bulundurulması, davada taraf sıfatının tamamlanmasından sonra aşağıda belirtilen araştırma ve incelemelerin yapılması gerekir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava,..."nde bulunan 421 parsel üzerinde inşa edilmiş bulunan muhdesatın davacı tarafından yapıldığının tespiti isteğine ilişkindir.
    Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Hukuki ilişki ve güncel hukuki yarar varsa tespit davası açılabilir. Tespit davası sonucu alınan karar kesin hüküm etkisi doğurursa da icraya konulamaz. Tespit davası ile istenen hukuki koruma eda davası ile tamamen elde edilebilecekse, o zaman davacının ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yararı olamaz. Tespit davalarının dinlenebilmeleri için genel dava koşullarından başka tespit davalarının kendine

    özgü koşulları olarak nitelendirilen iki özel koşula daha ihtiyaç bulunduğu kabul edilmektedir. Biri hukuki ilişki diğeri hukuki yarar olup, bu da yakın bir tehlikenin var olmasını, tehlikenin zarar meydana getirebilecek nitelikte bulunmasını ve tespit hükmünün bu tehlikeyi ortadan kaldıracak nitelikte olmasını içerir. 26.05.2004 gün ve 5177 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 19. maddesine eklenen ek fıkra hükmünde " Başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgarî levazım bedeli, ağaçların ise 11. madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir" denilmektedir.
    Bu hükümle başkası adına tapulu veya tapusuz bir taşınmazın kamulaştırılması halinde, taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhtesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaşma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla zilyetliği tespit davası açma hakkı tanınmıştır. Nitekim öğreti ve uygulamada muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi için açılmış ve görülmekte olan bir dava bulunması halinde muhdesatı meydana getiren malik veya paydaşların bu olgunun tespiti istemiyle, yine muhdesat veya üzerinde bulunduğu taşınmazın kamulaştırılması halinde muhtesatı meydana getiren kişi veya kişilerin zilyetliğin tespiti istemiyle dava açmaları halinde hukuki yararın var olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu iki ayrık hal dışında muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespiti istemiyle açılan tespit davalarının dinlenebilmesi için ise kural olarak az yukarıda açıklanan tespit davalarının kendine özgü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği tartışmasız kabul edilmektedir.
    Somut olayda, dosya arasında yer alan Orman ve Su İşleri Bakanlığı"nın 21.01.2014 tarihli cevabi müzekkeresine göre, dava konusu taşınmazın Ilısu Barajı ve HES Projesi Rezervuar (Göl) alanı Kamulaştırma kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Şu halde davacının eldeki davayı açmada hukuki yararı bulunmaktadır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespit edilmesi halinde ileride açacağı eda davası sonucu 2942 sayılı Yasa"nın 19/2 maddesi gereğince bedelinin kendisine ödenmesini sağlayacaktır.
    Mahkemece yapılması gereken iş; taraf delillerinin toplanması, yerel bilirkişi ve taraflarca bildirilen tanıkların mahallinde keşif yapılarak dinlenilmesi, muhdesatın ne zaman kim tarafından meydana getirildiğinin belirlenmesine çalışılması, bu hususta gerekirse ziraat ya da inşaatçı bilirkişilere de tespit yaptırılması suretiyle rapor düzenlettirilmesi, ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi olmalıdır. Hatalı nitelendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25.20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi