
Esas No: 2010/11993
Karar No: 2012/2518
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/11993 Esas 2012/2518 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1)Davalı ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hüküm İş Mahkemesi sıfatıyla verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi hükmüne göre, iş mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Olayda hüküm 27.05.2010 tarihinde temyiz eden davalının avukatının yüzüne karşı tefhim edilmiş, temyiz ise 02.08.2010 tarihinde vuku bulmuştur. Şu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi fazlası ile geçmiştir.
O hâlde, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da gözönünde tutularak davalı ..."ın temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE,
2)Davacı Kurum ve davalılardan ....vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davanın, yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Yasanın 26. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere...” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 23.11.2006 gün ve 2003/10 Esas ve 2006/106 sayılı Kararıyla, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş; Anayasa’nın 152 ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olması karşısında, iptal kararının Resmi Gazetede yayınlandığı 21.03.2007 tarihinden sonra, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca, yürürlükteki yasaları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve giderek Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi bulunmadığından; dava tarihindeki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, anılan iptal hükmü nedeniyle oluşan hukuksal durum gereğince reddine karar verilmesinde, tarafların sorumluluğu bulunmadığı halde; davacı Kurumun davada haksız çıkan taraf olarak nitelenip vekalet ücretiyle sorumluluğuna hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Hüküm fıkrasının davalılar lehine vekalet ücretini düzenleyen (8) no’lu paragrafının tamamen silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan, ... alınmasına, 16.02.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi.