Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/21833
Karar No: 2013/8551

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/21833 Esas 2013/8551 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/21833 E.  ,  2013/8551 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin işverence haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fark aylık ücret, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebiyle feshedildiğini beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ve davacının ödenmemiş aylık ücret alacağının varlığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 401. maddesine göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücret göz önünde tutularak belirlenir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, davacı taraf aylık ücret miktarının net 2.150,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı işverence işçinin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen ücretinin gerçeği yansıttığı savunulmuştur. Davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen aylık ücret miktarının asgari ücret seviyesinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı işçinin ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davacının aylık ücretinin asgari ücret olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, emsal ücret araştırması yapılmamıştır. Ayrıca, davacının aylık ücret ödemelerinin banka aracılığıyla yapılıp yapılmadığı da araştırılmamıştır. Anılan sebeple, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, davacının aylık ücret ödemelerinin banka aracılığıyla yapıldığının anlaşılması halinde banka hesap dökümleri de celp edilmelidir. Yapılacak araştırma neticelerine göre, dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek aylık ücret miktarı hususunda bir sonuca gidilmeli, neticeye göre hüküm altına alınan alacakların miktarları yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Yazılı şekilde, eksik araştırmayla karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3-4857 sayılı İş Kanunu"nun 37. maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
    Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığıyla yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
    Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
    Uzun süre ücretlerinin ödenmediği iddiası karşısında, işverence delillerinde dayanılmış olması kaydıyla yemin teklifi hakkının olduğu hatırlatılmalı ve gerekirse bu yönde usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, dava dilekçesinde, davacı işçinin aylık ücret alacaklarının kısmi olarak ödenmediği iddia edilmiş, davaya cevap dilekçesinde ise, davacının sadece 2010 yılı Ekim ayına ait beş günlük çalışması karşılığı 126,75 TL ücret alacağı bulunduğu kabul ve beyan edilmiştir. Mahkemece, davacının ücretlerinin ödenmediği yönündeki iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, fark aylık ücreti alacağına yönelik talep reddedilmiştir. Öncelikle, ücretin ödendiğini ispat yükü işverene ait olup, ispat yükünün işçi üzerinde olduğunun kabulü hatalıdır. Diğer taraftan, dava dilekçesindeki fark aylık ücret alacağına ilişkin talep somutlaştırılmamış olup, mahkemece, bu hususta davacı taraftan açıklama istenilmemiştir. Ayrıca, davaya cevap dilekçesindeki, aylık ücret alacağına yönelik beyan da nazara alınmamıştır. Anılan sebeple, öncelikle davacı tarafa, fark aylık ücret alacağına yönelik talebin somut şekilde açıklattırılması, talebin hangi aylara ve ücret kısmına ilişkin olduğunun tespit edilmesi gereklidir. Gerekirse, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 169 ve devamı maddeleri uyarınca davacı asil isticvap olunmalıdır. Ardından, yukarıda (2) nolu bentte belirtilen araştırma neticesine göre tespit edilecek aylık ücret miktarı, banka hesap dökümleri, davaya cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, fark aylık ücret alacağı bakımından bir sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi