Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5184 Esas 2019/490 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5184
Karar No: 2019/490
Karar Tarihi: 04.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5184 Esas 2019/490 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 16. Ceza Dairesi 2018/5184 E., 2019/490 K. sayılı kararda, suçlu olarak belirtilen kişinin silahlı terör örgütüne üye olduğu gerekçesiyle TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri uyarınca cezalandırıldığı belirtilmiştir. Temyiz taleplerinin reddedilmesine karar verilmiştir. Yargılama sürecinde yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğu, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, suçun sübutu için yeterli delillerin bulunduğu belirtilmiştir. CMK'nın 302/1. maddesi gereği temyiz davalarının esastan reddedilmesi ve hükmün onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63.

16. Ceza Dairesi 2018/5184 E. , 2019/490 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Tüm dosya kapsamı gözetilerek delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.