Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1080
Karar No: 2022/696
Karar Tarihi: 03.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1080 Esas 2022/696 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1080 E.  ,  2022/696 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2020/1080
    Karar No : 2022/696

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...
    VEKİLİ : ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 22/10/2019 tarih ve E:2019/3332, K:2019/5421 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ...'nın yeniden seçilmesine ilişkin, 21/05/2019 tarih ve 2019/130 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti:Danıştay İkinci Dairesinin 22/10/2019 tarih ve E:2019/3332, K:2019/5421 sayılı kararıyla;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun, "İlk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davalar" başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi hükümlerine yer verilerek,
    Anayasa'nın, Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerinin düzenlendiği 104. maddesinde; Cumhurbaşkanı'nın Devletin başı olduğu, bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil ettiği, Anayasa'nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin ettiği belirtildikten sonra bu amaçlarla Anayasa'nın ilgili maddelerinde gösterilen yasama, yürütme ve yargı ile ilgili görev ve yetkilerinin sayıldığı, anılan maddenin son cümlesinde ise; Cumhurbaşkanının, ayrıca Anayasa'da ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getireceği ve yetkileri kullanacağının hüküm altına alındığı;
    Anayasa'nın 154. maddesinin 4. fıkrasında ise; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından, Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçileceği, süresi bitenlerin yeniden seçilebileceği düzenlemesine yer verildiği;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini ve Anayasa'da tahdidi olarak sayılan diğer yüksek mahkeme üyelerini seçmenin, Cumhurbaşkanının yargı ile ilgili görev ve yetkileri arasında yer aldığı;
    Bu durumda, her ne kadar dava konusu 21/05/2019 tarih ve 2019/130 sayılı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak ...'nın yeniden seçilmesine ilişkin işlem Cumhurbaşkanlığı Kararı'yla tesis edilmiş olsa da; Cumhurbaşkanı'nın idare hukuku alanında yürüttüğü idari faaliyetlere ilişkin idari bir işlem olmayıp, yargı ile ilgili görev ve yetkileri arasında sayılan yargı faaliyetine ilişkin bir işlem olduğundan ve bu sebeple idari işlem olarak değerlendirilemeyeceğinden, dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın iptali isteminin incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle,
    davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlem ile davacı arasında makul ve ciddi bir ilişkinin, diğer bir deyişle menfaat bağının bulunduğunun kabulü mümkün olmayıp, davacının bu davayı açma ehliyetine sahip olmadığı sonucuna varıldığından, Daire kararının bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    İLGİLİ MEVZUAT :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra, ilk inceleme konularının belirlendiği, 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde dilekçenin ehliyet yönünden de inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu, maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılabilecekleri hükme bağlanmıştır.
    İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, bu idari işlemlerle kişisel, meşru, güncel ve doğrudan menfaat ilgisi olanlar tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat alakasının varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmekte, dava konusu işlemin davacının hukuki durumu üzerinde yaratabileceği etki ve sonuçlardan hareketle değerlendirilmektedir.
    Dava dilekçesinin incelenmesinden; davacı tarafından, İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi, İstanbul Vali Yardımcıları ve İstanbul İl Emniyet Müdürünün de aralarında bulunduğu pek çok kamu görevlisi hakkında görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla yapılan şikayetler üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, şikâyete konu olaylarla ilgili olarak, şikayet edilenlerin iddia edilen şekilde görevlerini kötüye kullandıkları yolundaki iddianın soyut ve genel nitelikte bulunduğu, somut bilgi ve belgeye dayanmadığından bahisle, ihbar ve şikâyetin 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'un 4. maddesinin 4. fikrası uyarınca işleme konulmaması yolundaki kararların hukuksuz olarak verilmesinin, vatandaş olarak şahsını somut uyuşmazlık yönünden ehliyetli kıldığı gerekçeleriyle, bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davacının şikayetleri üzerine olsa dahi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ilgili kanunlar gereği üst düzey kamu görevlileri hakkında yargı yetkisi ve takdiri kapsamında tesis edilen kararlarının ve bu kararlara karşı kanun yollarına başvuru sebebi olarak ileri sürülebilecek hususların, kararları tesis eden kamu görevlisinin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yeniden seçilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın iptalini istemek konusunda davacıyı ehliyetli kılmayacağı açıktır.
    Öte yandan, yukarıda anılan esaslar çerçevesinde, her ne kadar iptal davalarında dava ehliyetinin bir unsuru olarak menfaat ilişkisi daha geniş yorumlanmakta ve bazı davalarda işlemin niteliği ve dava konusu işlemden etkilenme durumu dikkate alınarak vatandaşlık sıfatı dava açmada ehliyet ilişkisi yönünden yeterli görülmekte ise de, bunun, tüm vatandaşlara, her idari işlem aleyhine, salt vatandaş olma sıfatıyla dava açma hakkı sağlayacak şekilde genişletilmesine de olanak bulunmamaktadır.
    Bu durumda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yeniden seçilmeye ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı ile davacı arasında makul ve meşru bir ilişkinin, diğer bir deyişle menfaat bağının bulunduğunun kabulü mümkün olmayıp, davacının bu davayı açma ehliyetine sahip olmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddi yolundaki Daire kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    .
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 22/10/2019 tarih ve E:2019/3332, K:2019/5421 sayılı kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
    3.Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi