8. Hukuk Dairesi 2021/9539 E. , 2021/11627 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, Kadastro Mahkemesine hitaben tanzim ettiği 14.05.2007 havale tarihli asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin 1958 yılında önceki maliki ... satın aldığı tapusuz taşınmazın, 42 tahrir sayılı vergi kaydı ile müvekkili adına kayıtlı olduğunu, ... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 70 dönüm olması gereken taşınmazın müvekkili adına 10 dönüm olarak tespit edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin zilyetliğinde bulunan taşınmazın mesaha tashihinin yapılarak adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş; Kadastro Mahkemesine hitaben tanzim ettiği 14.05.2007 havale tarihli birleşen dava dilekçesinde ise; ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları esnasında Kür mevkii olarak bilinen yerde müvekkilinin babası ... ve amcaları ... ve ... ’a ait 200 dönüm arazinin kadastro tespiti 17500 dönüm olarak tespit gördüğünü, bu arazinin 1910 yılından beri müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın parsel numarasını henüz öğrenemediklerini belirterek, Erbaşlar Köyü Kür mevkisinde bulunan 43, 44, 45 tahrir nosunda kayıtlı taşınmazların müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Kadastro Mahkemesince, davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda, davacı adına tespit edilen 101 ada 4 ve 101 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar ile komşu parsellerin kadastro tespitlerinin dava tarihi olan 14.05.2007 tarihi itibariyle kesinleştiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılmıştır.
Asliye Hukuk Mahkemesince, yargılama sırasında davacı ...’ın vefat etmesi nedeniyle mirasçılarının davaya katılımları sağlanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, asıl dava konusu taşınmazın Hazine adına tescilli 119 ada 19 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığının belirlendiği, davacının 119 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun herhangi bir tasarrufunun bulunmadığı, Uçar ailesinden satın alınan ve 42 numaralı tahrir kaydı bulunan taşınmazın komşu 101 ada 4 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve bu taşınmazın da 1 hektarın üzerinde bir yüzölçümü ile senetsizden davacı adına tespit ve tescil gördüğü, dayanak tahrir kaydının mevkii itibarı ile davalı taşınmazın bulunduğu bölgeye uyduğu, ancak tahrir kayıtlarında belirtilen hudutların sabit sınırları ihtiva etmediği, genişlemeye ve değişmeye elverişli olup herhangi bir plan, kroki ve haritaya dayanmadığı, bu anlamda da 119 ada 9 parsel sayılı taşınmazı kapsadığından söz edilemeyeceği, birleşen dava konusu taşınmazın ise Hazine adına orman vasfı ile tescil edilen taşınmaz sınırları içerisinde kaldığı, davacının dayandığı 43,44,45 numaralı tahrir kayıtlarının 101 ada 11 ve 12 parsellere revizyon gördüğü, bu taşınmazların toplam 5 hektarın üzerinde bir yüzölçümüne sahip olduğu, dayanak tahrir kayıtlarının mevkii itibarı ile davalı taşınmazın bulunduğu bölgeye uyduğu, dayanak tahrir kayıtlarında belirtilen hudutların sabit sınırlar ihtiva etmediği, genişlemeye ve değişmeye elverişli olup herhangi bir plan, kroki ve haritaya dayanmadığı, bu anlamda da 101 ada 16 sayılı orman parseli içerisinde yer alan ve hak iddiasında bulunulan taşınmaz parçasını kapsadığından söz edilemeyeceği, ayrıca mahkeme gözlemi ile uyumlu denetime elverişli bilirkişi raporları uyarınca dava konusu taşınmazların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı, orman sayılan alanlardan olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 31.60 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 24.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.