Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/4235 Esas 2021/2612 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4235
Karar No: 2021/2612
Karar Tarihi: 27.01.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/4235 Esas 2021/2612 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı işyerinde çalıştıktan sonra haksız olarak iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indiriminin tahsilini istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davalı ve davacı taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurularını kısmen kabul ederek ilk derece mahkemesi kararını kaldırmış ve davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili ise bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, mahkemece eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuştur. Bu karara göre, davacının 14 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmaması hayatın olağan akışına ters olduğundan, tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi: Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili görd
9. Hukuk Dairesi         2019/4235 E.  ,  2021/2612 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2000 yılı Şubat ayında çalışmaya başladığını, 18/09/2014 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indiriminin davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, dava konusu alacakların belirsiz ya da kısmi alacak davasına konu edilemeyeceğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının iş akdinin İş Kanunu"nun 25. maddesine uygun olarak 25/08/2014 tarihinde haklı olarak feshedildiğini, davacının alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.
    Somut olayda davacı vekili süre belirtmeksizin müvekkilinin yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının toplam hizmet süresince 14 yıllık dönemde hiç izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır.
    Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 14 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmaması hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.