9. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16069 Karar No: 2014/1920 Karar Tarihi: 20.02.2014
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/16069 Esas 2014/1920 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin kimlik bilgilerini kullanarak resmi belge düzenlemekten ve yalan beyanda bulunmaktan suçlu buldu. İlk suç için, adli para cezası verildi ve hüküm kesinleştiği için temyiz isteği reddedildi. İkinci suç için, sanığın gerçek kimliği ortaya çıktıktan sonra etkin pişmanlık hükümleri uygulanmadı, ancak mahkumiyet hükümlerinin kanuni gerekçeleri açıkça belirtilmediği için karar bozuldu. Kanun maddeleri şunlardır: TCK'ın 206, 31/3, 62, 52/2-4., 268, 267/1, 31/3, 62, 52/2-4., CMUK'un 305, 317, 141 ve Anayasanın 141, CMK'nın 34, 232.
9. Ceza Dairesi 2013/16069 E. , 2014/1920 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması Hüküm : 1- TCK"nın 206, 31/3, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- TCK"nın 268. maddesi yollamasıyla 267/1, 31/3, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; 1412 sayılı CMUK"nın 305. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan adlî para cezasının miktarı karşısında, hükmün kesin olması nedeniyle sanık müdafiinin temyiz isteğinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; Gerekçeli karar başlığında suç adının ""başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması"" yerine "iftira" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş, kimlik bilgilerini kullandığı mağdur Serkan Kızılkaya ile tanık ..."nın beyanları sonucu gerçek kimliği ortaya çıktıktan sonra kimliğini açıklayan sanık hakkında TCK"nın 269. maddesinde düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Her ne kadar gerekçeli kararda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın neden kaldırılıp hükmün açıklandığının gerekçesi belirtilmiş ise de; mahkumiyet hükümlerinin kanuni gerekçelerinin gösterilmediği bu bağlamda, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açık olması ve Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere göre sanığa isnat edilen ve suç oluşturduğu kabul edilen eylemin karar yerinde gösterilmesi ve bu hususun gerekçeye yansıtılması gerektiği gözetilmeden, gerekçeden yoksun şekilde hüküm kurulması suretiyle, Anayasanın 141, CMK"nın 34, 232. maddelerine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.