4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16758 Karar No: 2017/1242 Karar Tarihi: 01.03.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/16758 Esas 2017/1242 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/16758 E. , 2017/1242 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/08/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 27/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan, dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında şirketlerine ait yer altı kablo tesisine zarar verildiğini, tahakkuk ettirilen hasar bedelinin icra takibe konulduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve yersiz olduğunu belirterek icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan, dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı kurum, bir kamu kurumu olup, eylem ve işlemleri kamusal nitelik taşımaktadır. Davaya konu alacağın, davalı kurumun haksız fiilinden kaynaklandığı iddia edildiğine ve idareler de iş ve işlemlerini görevli personelleri aracılığıyla gerçekleştirdiğine göre; istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve kaynağı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi kabul edilemez. Diğer yandan, idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden adli yargı yerinde açılan bu tür davalar yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bir karar alınmadan talep konusu ile ilgili olarak doğrudan icra takibi yapılmasına ve bu takibe yapılan itiraz üzerine adli yargı yerinde itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenebilir nitelikte değildir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
./.. -2-
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.