Esas No: 2019/6915
Karar No: 2022/870
Karar Tarihi: 03.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/6915 Esas 2022/870 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/6915 E. , 2022/870 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6915
Karar No : 2022/870
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı/...
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu ...Tekstil İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan 1998 ila 2000 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen ...tarih ile ...ila ...takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirleri içeriği kamu alacakları için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 13/08/2007 tarihinde tebliğ edildiği, takibe konu borçlarının vade tarihlerinin 2000 ila 2004 olduğu, zamanaşımını kesen herhangi bir durum da olmadığından takip edilen kamu alacağının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla, şirket adına kayıtlı haczi kabil her hangi bir gayrimenkulünün ve aracının bulunmadığı gözetilerek şirketin ortağı olan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, asıl borçlu şirketten alınamayan 1998 ila 2000 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun'un 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartıyla tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu, 94. maddesinin 1. fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı; ikinci fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; tüzel kişiliği olmayan tekekküllerde idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı hususu düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesine göre limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında takip edilebilmesi için kamu alacağının ortak sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin kendisine duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık yaratılmak suretiyle ya da uyuşmazlık yaratılmaksızın kesinleşip vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından tamamen ya da kısmen tahsil edilememiş olması gerekmektedir.
6183 sayılı Kanunda kamu alacağının cebren tahsili yoluna gidilebilmesi için alacağın usulüne uygun olarak tarh, tebliğ, tahakkuk aşamalarından geçerek, borcu vadesinde ödemeyen borçluya borcu ödemesi lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükme bağlanmıştır.
Dava konusu ödeme emirleri içeriği kamu alacaklarının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 213 sayılı Kanun'un 94.maddesine aykırı şekilde kanuni temsilcilik görevi sona eren Yaşar Salman'a tebliğ edildiği, olayda şirket hakkındaki takibin usulüne uygun olarak sonuçlandırıldığından bahsedilemeyeceğinden dolayısıyla davacı adına ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığından Vergi Mahkemesince ödeme emirlerinin yazılı gerekçeyle iptaline ilişkin karara yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.