11. Ceza Dairesi 2019/5859 E. , 2019/6660 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 05.09.2019 tarihli ve 2019/4645 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13.09.2019 tarihli ve KYB-2019/87893 sayılı ihbarname ile;
Resmi evrakta sahtecilik suçundan sanıklar ... ve ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1 ve 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince her iki sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Muş 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/09/2018 tarihli ve 2017/97 esas, 2018/525 sayılı kararına katılan kurum vekili tarafından yapılan itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve 2018/691 değişik iş sayılı kararının "Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesince, sanıkların pişmanlık göstermemiş olmaları, katılan kurum zararının giderilmesini kabul edip beyan etmemiş olmaları nedeniyle suç işlemekten çekinmeyen kişilik yapıları nazara alınarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları oluşmadığından bahisle, itirazın kabulüne karar verilerek, Muş 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/09/2018 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurlunun 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 esas, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Kanun’un 6. fıkrasının (c) bendinde belirtilen zararın, maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, ancak söz konusu maddi zararın da hâkimin basit bir araştırma ile saptayabileceği zarardan ibaret bulunduğu, manevi zarar ile fazlaya ilişkin maddi zararlar için hukuk mahkemesinde dava açmanın mümkün bulunduğu, somut olayda anılan suç nedeniyle meydana gelmiş bulunan belirlenebilir ve hesaplanabilir bir maddi zararın dosyaya yansımadığı ve bu itibarla sanıklar yönünden karşılanması gereken bir zarar bulunmadığı, 5271 sayılı Kanun’un 6. fıkrasının (c) bendinde belirtilen zararın tazmini şartının somut olayda aranmaması gerektiği gibi, belirtilen nedenlerle hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarından biri olan ve asıl mahkemesince takdir edilmesi esas olan anılan Kanun"un 231/6-b maddesinde "Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması", şeklinde düzenlenen şartın, sanıkların zararı gidermeye yönelik eylem ve beyanları olmadığından bahisle gerçekleşmediğinin kabulünün de mümkün olmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Muş 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13.09.2018 tarihli 2017/97 Esas ve 2018/525 Karar sayılı sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlarına yönelik itirazın kabulüne dair merci Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 27.12.2018 tarihli ve 2018/691 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMUK"nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 25.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.