3. Ceza Dairesi 2019/13047 E. , 2019/14656 K.
"İçtihat Metni"Kasten yaralama ve kasten basit yaralama suçlarından sanık ..."in, katılan ...’u yaralamadan 5237 sayılı Kanun"un 86/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve katılan ...’yi basit yaralamadan 5237 sayılı Kanun"un 86/2 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli ve 2015/556 Esas, 2018/41 Karar sayılı kararlarının Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 03.04.2018 tarihli ve 2018/982 Esas, 2018/986 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi suretiyle kesinleşmesini müteakip, 02.12.2016 tarihinde Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün anılan kanun hükmünden yararlanması talebinin reddine ilişkin Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 19.11.2018 tarihli ve 2015/556 Esas, 2018/982 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin 03.01.2019 tarihli ve 2019/13 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 14.05.2019 tarihli ve 2019/5579 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.05.2019 tarihli ve 2019/55507 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 4 ve 5. maddelerinde yer alan "...Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır. Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır""...Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur..." şeklindeki, Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki, 5271 sayılı Kanun"un 253/15. maddesinde yer alan "Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte uzlaştırma bürosuna verir." şeklindeki, 254. maddesinde yer alan "254. maddesinde yer alan; "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." şeklindeki ve aynı Kanun"un 255. maddesinde yer alan "Aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda, ancak uzlaşan kişi uzlaşmadan yararlanır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, taraflara teklif yapmak üzere çağrı yapan uzlaştırmacının, bu çağrının kabul edilmesi üzerine ilgilisine uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçlarını anlatarak teklifte bulunması, taraflarca teklifin kabul edilmesi durumunda uzlaşma müzakerelerini başlatması ve müzakere esnasında uzlaşma sağlanamaması halinde ise uzlaşmanın ne şekilde sağlanamadığına ilişkin rapor tanzim ederek uzlaştırma bürosuna sunması, kovuşturma aşamasına geçildikten sonra gerçekleşen uzlaşmalarda, edimin yerine getirilmesi ileri tarihe bırakılır ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi, uzlaşma raporunun da mahkeme tarafından onaylanması gerektiği nazara alınarak yapılan değerlendirmede;
Dosya kapsamına göre;
1) Sanığın müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun"un 86/1. maddesi kapsamında kalan yaralama suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve atılı suçun 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik neticesinde uzlaştırma kapsamına alındığı, bu yönden soruşturma ve kovuşturma aşamasında uzlaştırma işlemleri yapılmadığından infaz aşamasında bu hususun gözetilmesi gerektiği, mahkemece de bu durum gözetilerek taraflar arasında uzlaşma işlemlerinin başlatıldığı, müşteki uzlaşmak için 2.500,00 Türk lirasının sanık tarafından ödenmesini talep ettiği, sanığın da 1000,00 Türk lirasını 13.11.2017 tarihinde kalan bakiyeyi de 3 taksitte ödeyeceğini beyan ettiği, müştekinin de sanığın beyanıı nazara alıp uzlaşma teklifini kabul ettiği, tarafların uzlaşma teklif formlarını kabul ediyorum kısmını işaretlemek suretiyle imzaladıkları ancak uzlaştırma raporunda müştekinin uzlaşma teklifini kabul etmediği ve teklif aşamasında tarafların uzlaşamadıklarının belirtildiği anlaşılmış ise de, esasen katılanın belirli bir vadede ödenmesi şartıyla edimli olarak uzlaştırma teklifini kabul ettiği, sanığın da istenilen bedeli ileri bir tarih de ödemeyi kabul ettiği, uzlaştırmacı tarafından da katılan ile sanığa uzlaşma teklifini kabul ettiklerine dair uzlaşma teklif formunun bizzat imzalatıldığı, bu aşamadan sonra bu duruma göre rapor tanzim edilmesi ve raporun da mahkemece onaylanarak edim tarihine kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmayıp, uzlaştırma sürecinin usulüne uygun yapılmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde;
Kabule göre de;
2) Sanığın katılan Onur Kemençe"ye karşı işlediği 5237 sayılı Kanun"un 86/2. maddesi kapsamında kalan basit yaralama suçunun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmezden önceki haliyle de, anılan maddenin 253/1-a ve 253/1-b-1. fıkraları gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, sanığa ve müştekiye soruşturma aşamasında uzlaşma teklifinin yapıldığı ve 02.09.2016 tarihli uzlaşma teklif formundan da anlaşılacağı üzere müştekinin uzlaştırma teklifini kabul etmediği ve açılan kamu davası neticesinde sanığın mahkumiyetine karar verildiği, dolayısıyla bu suç yönünden yeniden uzlaştırma işlemleri yapılamayacağından işin esasına girilerek bir karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığa atılı yaralama ve basit yaralama suçlarından yapılan yargılama aşamasında mahkemece 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesindeki uzlaşmaya dair hükümler gözetilerek yargılama yapılmış ve hüküm kurulmuş olması, verilen hükümlerin istinaf yasa yolu incelemesinden geçerek kesinleşmesi, esasen sanığın bu aşamada uzlaşma yönünden 6763 sayılı yasa değişikliğinden yararlanmak istediğine dair dilekçe vermesinde hukuki yararı bulunmamasına göre mahkemece ek karar ile talebin reddine karar verilmesinde ve bu karara yönelik itiraz merciince itirazın reddedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan bu nedenlerle Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.