4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16593 Karar No: 2017/1234 Karar Tarihi: 01.03.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/16593 Esas 2017/1234 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/16593 E. , 2017/1234 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/12/2014 gününde verilen dilekçe ile sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit ve haksız ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı idareye haksız olarak ödenen misafirhane masraf ve giderlerinin ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte istirdadı isteminde bulunmuştur. Davalı, cebri icra yapılmadığı gibi davacıya borçlu olmadığı bir meblağın ödettirilmesinin de söz konusu olmadığını, davacının oturduğu lojman giderlerinin kendisinden tahsil edildiğini, 2009 yılında yapılan denetlemelerde 2003-2009 yılları arası misafirhanenin lojman olarak kullanıldığı tespit edilerek lojman kirası, elektrik ve su giderlerinin ödenmemesi nedeniyle kamu zararı çıkarıldığını, davacının ödediği meblağın hukuki dayanaktan yoksun olmadığını, İİK’nın 72. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının 2009 yılından bu yana ödediği taksitler için istirdat davası açamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı her ne kadar menfi tespit ve yaptığı ödemelerin istirdadını istemiş ise de, davacının yaptığı ödemelerin herhangi bir takip prosedürü içerisinde ya da cebri icra tehdidi altında yapılmadığı, buna göre davacının talebinin İİK’nın 72. maddesi kapsamında “menfi tespit ve istirdat” davası niteliğinde olmadığı; Türk Borçlar Kanunu’nun 78. maddesi (BK’nın 62. maddesi) kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Ödeme tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 62. maddesinde “Borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zan ederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez. Müruru zamana uğramış olan bir borcu eda yahut ahlaki bir vazifeyi ifa için verilen şey, geri alınamaz.” denilmektedir. Mahkemece, öncelikle davalının zamanaşımı itirazı tartışılmadan işin esası hakkında karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 01/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.