"İçtihat Metni"
Sanık Selim E...."ın korsan kaset sattığı iddiasıyla açılan kamu davası sonunda Kartal 4.Asliye Ceza Mahkemesi 21.09.2004 gün ve 67-630 sayı ile; "3257 sayılı Yasanın 7. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 11. maddesinin (b) fıkrasına aykırılık nedeniyle açılan davanın aynı Yasanın 9. maddesi aracılığıyla 12. maddesine temas ettiği, suç tarihinden sonra gerçekleştirilen yasal değişiklik nedeniyle bu suçun yaptırımının belediye encümenlerinin görevine giren idari para cezasına dönüştüğü" gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek, gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Kartal Belediye Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir.
Kartal Belediye Encümeni ise 18.11.2004 gün ve 1312 sayı ile; "3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanununun 9. maddesine aykırı olarak bandrolsüz kaset satanlar hakkında aynı Kanunun 12. maddesi delaletiyle 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 81. maddesinin uygulanacağının hükme bağlandığı, ancak 03.03.2004 tarih ve 5101 sayılı Kanunun 24. maddesiyle 5846 sayılı Kanunun 81. maddesinde yapılan değişiklik sonucu Belediye Encümeninin görevinin kaldırılarak Adliye Mahkemelerinin görevli kılındığı" gerekçesiyle dosyayı iade etmiştir.
Yerel Mahkeme ile Kartal Belediye Encümeni arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan bahisle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığının 22.04.2005 gün ve 47612 sayılı "dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına tevdi edilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Kartal C.Başsavcılığı tarafından, sanığın korsan kaset sattığı iddiası ve hakkında 3257 sayılı Yasanın 7. maddesi aracılığı ile aynı Yasanın 11/b maddesinin uygulanması istemi ile kamu davası açılmış, yargılamayı yürüten Yerel Mahkeme; sanığın 3257 sayılı Yasanın 9. maddesi aracılığı ile 12. maddesinde tanımlanan eyleminin idari nitelikte para cezasını gerektirdiğini, yaptırımı belirleme görevinin de Belediye Encümenine ait olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir.
Kartal Belediye Encümeni de 18.11.2004 gün ve 1312 sayılı kararında; 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanununun 9. maddesine aykırı biçimde bandrolsüz kaset satanlar hakkında aynı Kanunun 12. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 81. maddesinin uygulanması gerektiğini, 5846 sayılı Kanunun 81. maddesinde 03.03.2004 tarih ve 5101 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucu Belediye Encümenlerinin görevinin kaldırılıp yerine adliye mahkemelerinin görevli kılındığını belirtmiş, bu suretle doğduğu belirtilen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosya Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Adli yargıya dahil ceza mahkemeleri arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarının çözümü Ceza Yargılamaları Usulü Yasasında düzenlenmiş, buna karşılık adli yargıya dahil mahkemeler ile adli yargı dışında kalan diğer yargı mercileri veya yaptırım uygulama yetkisi verilmiş makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözecek yargı mercileri ise Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile diğer bazı yasalarda belirlenmiştir.
Bu bağlamda;
1- Anayasanın 158. maddesinin 1. fıkrasında; "Uyuşmazlık Mahkemesinin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili" olduğu belirtilmiş;
2- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 1. maddesinde; "Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.
Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır" hükümlerine yer verilmiş,
3- Bir kısım görev ve yetki uyuşmazlıklarının çözümlenmesi görevini Ceza Genel Kuruluna veren 04.06.1930 Tarih ve 1684 sayılı Yasanın 1. maddesinde ise; "Umumi Mahkemeler, karar hâkimleri ve mustantiklerle idare heyetleri ve sair kaza salâhiyetini haiz makamlar arasında vazife ve salâhiyet sebebiyle hâdis olacak ihtilâfların halli, Temyiz Mahkemesi Ceza Heyeti Umumiyesine aittir." hükmüne yer verilmiştir.
Görüleceği üzere, Uyuşmazlık Mahkemesi; adli idari ve askeri yargı mercileri arasında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar" arasında doğacak görev uyuşmazlıklarının çözümü ile görevlidir. Bir merciin yargı organı olarak vasıflandırılabilmesi için kazaî bir usul uygulanmasından başka üyelerinin de bağımsız olması, hâkim niteliğini haiz ve hakim statüsünde bulunması şarttır. 1684 sayılı Yasanın 1. maddesinde sözü edilen; "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar" ise, çeşitli yaptırımları uygulayabilmeleri bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş bulunduğu halde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 9. maddesinde kastedilen anlamda yargı mercii olarak kurulmayan ve görevlileri hakim sıfatını taşımayan makamlardır. Nitekim Devlet sistemimiz içinde yer alan, il ve ilçe idare kurulları, en büyük mülkî amirlikler, belediye makamları, gümrük komisyonları, orman işletme şeflikleri (Kunter-Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukuku, I. Kitap, 12. Bası, 2003, s. 871 vd., Prof. Dr.Tahir Taner, Ceza Muhakemeleri Usulü Dersleri, 1944, s. 27 vd.) gibi makamlar, yargı mercii olmadıkları halde, yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş makamlardır. Bu bakımdan, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile kaza yetkisini haiz bu makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını merci belirleme suretiyle çözme görevi, 1684 sayılı yasanın 1. maddesi uyarınca Ceza Genel Kuruluna aittir.
Öte yandan, uyuşmazlıkların merci tayini suretiyle çözümlenebilmesi için, uyuşmazlığa konu kararların kesinlik kazanmış olması gerekir. Bunların ıslahı ve uyuşmazlığın halli için bir başka yasa yolu mevcut bulunduğu takdirde, merci tayini usulüne başvurulamayacaktır.
Bu bağlamda değerlendirme yapıldığında;
İnceleme konusu olayda;
Yerel Mahkemece verilen görevsizlik kararı, adli yargı sistemi dışındaki bir makamı görevli sayar nitelikte bulunduğundan, temyiz yasayoluna tabidir. Bu karar yasayoluna başvurma yetkisi bulunanların yüzünde verilmiş, başvuruda bulunulmaması üzerine kesinleşmiştir. Kartal Belediye Encümeni kararı ise sanığa tebliğ edilmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın; idarenin her türlü işlem ve eylemlerine karşı yargı yolunu açık tutan 125. maddesi hükmü ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının; idari davaların açılması bakımından koşul olarak aranan süreleri belirleyen 7. ve süreleri tebliğden başlatan 8. maddesi hükümleri karşısında, öncelikle Belediye Encümeni kararının sanığa tebliği ile başvurulacak yasayolu sonunda veya yasayoluna başvurulmaması üzerine kesinleştirilmesi gerekir.
Bu itibarla, kaza yetkisini haiz sair makamlardan olan Kartal Belediye Encümeni kararının kesinleşmemesi nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
Kartal Belediye Encümenince verilen görevsizlik kararının henüz kesinleşmemesi nedeniyle, bu aşamada Yargıtay Ceza Genel Kurulunca, 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 10.05.2005 günü sonucu itibariyle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.