Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2022/459
Karar No: 2022/1450
Karar Tarihi: 07.03.2022

Danıştay 8. Daire 2022/459 Esas 2022/1450 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/459 E.  ,  2022/1450 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/459
    Karar No : 2022/1450


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: … Belediyesi Meclisi üyesi olan davacı tarafından, İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı yerde bulunan davalı idarenin mülkiyetindeki 1.343,35 m2 yüz ölçümlü arsa vasıflı taşınmazın satışı konusunda belediye encümenine yetki verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclis kararının ve söz konusu taşınmaza ilişkin bila tarih ve E-...… sayılı ihale onayı üzerine 11/11/2021 tarihinde gerçekleştirilecek olan satış ihalesinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; taşınmazın satışına ilişkin 11/11/2021 tarihinde yapılacak ihale için, Basım İlan Kurumu aracılığıyla 30/10/2021 ve 05/11/2021 tarihlerinde İstanbul gazetelerinde iki defa, İstanbul dışı tirajı yüksek bir gazetede 30/10/2021 tarihinde bir defa ilan yapıldığı, yine ihale ilanının 30/10/2021 tarih ve 31644 sayılı Resmi Gazete'de ve 26/10/2021 tarihinde davalı idarenin internet sitesinde ve ilan panolarında yayımlandığı; halihazırda Turistik Tesis Alanı olsa da planlama süreci içinde bir dönem bedelsiz bir şekilde park olarak kamuya terk edildiği ve hâlihazırda davalı idarece ihdas edilerek kendi adına tescil edildiğinden davalı idare tasarrufunda bulunan uyuşmazlık konusu taşınmazla ilgili olarak, yukarıda özetlenen tüm plan ve plan değişikliği kararlarına karşı, uygulama işlemlerine karşı, meclis kararlarına karşı ve söz konusu taşınmazın belediye adına ihdasına ilişkin karara karşı açılmış bir davada bulunmadığı ve sürecin 2886 sayılı ve 5393 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yürütüldüğü dikkate alındığında, bu taşınmazların satışı için belediye encümenine yetki verilmesinde ve belediye encümeni kararıyla ihale yoluyla satışa çıkarılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, nitekim Danıştay 13. Dairesi'nin 20/03/2017 tarih ve K:2017/696 sayılı kararı ile 21/04/2020 tarih ve K:2020/961 sayılı kararlarının da bu yönde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, belediye meclis üyesi olarak Üsküdar halkının ve kamu yararının gözetilmesi görevleri arasında olduğundan dava açma ehliyetinin bulunduğu, dava konusu taşınmazın imar vasfının ne olduğu ve ne şekilde belediyenin mülkiyetine geçtiğinin belirsiz olduğu, satışa konu turizm imar planı bulunan arazinin satışa konu olmasının ve özel mülkiyete tabi tutulmasının hukuka aykırı olduğu, dava konusu meclis kararında satışa konu belediye mülkünün satış gerekçesi açıklanmadığı gibi elde edilecek gelirin hangi zorunlu ve kamu yararına harcama için kullanılacağı ve mevcut belediye bütçesi ile karşılanamayan bir harcama olup olmadığı, bütçe imkanlarının yetersiz kaldığı ve bu yetersizlik nedeniyle satışın zaruri olduğu hususunda bir açıklamaya da yer verilmediği, belediye encümeni kararında tespit edilen muhammen satış bedelinin hangi kriterler esas alınarak belirlendiğinin de belirsiz olduğu belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davaya konu işlemlerin mevzuata uygun olarak yürütüldüğü, 2886 sayılı Kanun uyarınca kapalı teklif usulü ile ihale yapılmasının esas olduğu, taşınmazın satış bedeli gereği olarak da bu usulün uygulanması gerektiği, taşınmazın halen yürürlükte olan planlara göre 1985 yılından beri turistik tesis alanı olduğu, bir dönem plan değişikliği olsa da ilk plan kararlarına geri dönüldüğü, ilan ve süre kurallarına riayet edildiği, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi ile kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci ve Onüçüncü Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın istemi hâlinde taraflara iadesine,
    5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
    6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 07/03/2022 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY :

    (X)- Dava; … Belediyesi Meclisi üyesi olan davacı tarafından, İstanbul ili Üsküdar ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı yerde bulunan davalı idarenin mülkiyetindeki 1.343,35 m2 yüz ölçümlü arsa vasıflı taşınmazın satışı konusunda belediye encümenine yetki verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclis kararının ve söz konusu taşınmaza ilişkin bila tarih ve E-...… sayılı ihale onayı üzerine 11/11/2021 tarihinde gerçekleştirilecek olan satış ihalesinin iptali istemiyle açılmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır. Aynı Kanun'un 14. maddesinin 3/c bendinde, dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceğini, 15. maddesinin 1/b bendinde ise, bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
    Söz konusu maddede yer alan ve iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlali" doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmakta, menfaatin kişisel ve meşru olması için idari işlemin doğurduğu hukuki sonuçtan dava açacak bireyin etkilenmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
    Bakılan davada davacı …, üyesi olduğu ve toplantıya katılarak aleyhte oy kullandığı Belediye Meclisi kararının iptalini istemekte olup, sırf meclis üyesi olmanın ve toplantıya katılıp karşı oy kullanmanın, Kanun'da iptal davasının dava şartı olarak öngörülen menfaat ilişkisini kurup kurmadığının, Danıştay’ın yerleşik içtihatları ve Belediye Kanunu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 17. maddesinde; Belediye meclisinin, belediyenin karar organı olduğu ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usûllere göre seçilmiş üyelerden oluşacağı belirtildikten sonra devamı maddelerde meclis toplantıları ve karar alma süreçlerine ilişkin hükümlere yer verilmiş, “Meclis kararlarının kesinleşmesi” başlıklı 23. maddesinde ise; “Belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü meclis kararlarını, gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere beş gün içinde meclise iade edebilir. Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden görüşülmesi istenip de belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir. Belediye başkanı, meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir.” kuralı getirilmiştir.
    Görüldüğü üzere idari davaya konu olan meclis kararı bu kararı veren üyelerden bağımsız bir şekilde kendi başına hukuki sonuçlar doğurmakta, hukuki sonuç doğurduğu kişiler bakımından menfaat ilişkisi kurulmakta ve bu kişilerin dava açma ehliyeti ortaya çıkmaktadır. Meclis kararının, başka nedenler yoksa Meclis üyesi bakımından ister karşı oy kullansın ister çoğunluk kararına iştirak etsin hukuki sonuçlar doğurmadığı hususu tartışmasızdır. Kararın kendi istediği şekilde çıkmamış olmasının meclis üyesi bakımından hukuki sonuç doğuracağını ve kararla üye arasında menfaat ilişkisi kuracağını ileri sürmek de olası görünmemektedir.
    Belediye Kanunu'nda, Belediye Meclisi kararına karşı Belediye Başkanı için önce iade sonra dava açma şeklinde getirilen hüküm de, Belediye Meclisi üyelerine sırf karara muhalefet etmesi nedeniyle dava açma hakkı verilmediğini göstermektedir. Eğer, kararlara muhalefet eden Meclis üyelerinin dava açma ehliyeti öngörülmüş olsa idi, Meclisin üyesi ve başkanı olan Belediye Başkanı için böyle bir münhasır düzenleme ihtiyacı olmazdı.
    Kuşkusuz Belediye meclisi üyelerinin de vatandaşlık ve hemşehrilik hukukunun sağladığı haklar çerçevesinde çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda Meclis Üyeliği sıfatını kullanmaksızın vatandaş olarak dava açmasının önünde bir engel bulunmamaktadır.
    Uyuşmazlıkta ise; Belediye Meclisi Üyesi olan davacının, İstanbul ili Üsküdar ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı yerde bulunan davalı idarenin mülkiyetindeki arsa vasıflı taşınmazın satışı konusunda Belediye Encümenine yetki verilmesine ilişkin Belediye Meclis Kararının ve söz konusu taşınmaza ilişkin satış ihalesinden ve ortaya çıkan hukuki sonuçtan nasıl etkilendiğini ortaya koymaksızın bakılan davayı açtığı anlaşılmış olup, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde sadece meclis üyeliği Meclis kararlarına karşı dava açma ehliyeti sağlamadığından davacı … bakımından davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    Bu durumda, davacının temyiz isteminin bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatıyla, aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi