Esas No: 2021/131
Karar No: 2022/782
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/131 Esas 2022/782 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/131 E. , 2022/782 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/131
Karar No : 2022/782
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 22/09/2020 tarih ve E:2017/3406, K:2020/3783 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 22/09/2020 tarih ve E:2017/3406, K:2020/3783 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkûmiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından 0505.....30 GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ve yine 0505.....40 GSM numarasından, …, … IMEI numaralı cihazlarla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgütün talimatları ile hareket ettiğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının karşı beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer yandan, davacı hakkında yapılan ceza yargılaması sonucu verilen ...Ağır Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararında; …'nın yakalanması sırasında saklandığı evde yapılan aramada bir kısım dijital materyaller bulunduğu ve bu materyaller üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 19/08/2017 tarihli tutanakta; … .com isimli şifreli e-posta servisi izlerine rastlandığı, iz içeriğinde … (…) (… Derneği) isimli kuruluşun … .com şifreli e-posta servisi üzerinden kendileri ile iletişime geçilmesi durumunda fon yardımında bulunacaklarıyla ilgili ingilizce içeriğe ulaşıldığı, buna karşılık yine ingilizce olarak çocuk sağlık ve eğitim masrafları, saklanmak için bir ev kiralamak ve olası faturalar için aylık en az 800 euroya ihtiyaç duyulduğuna ilişkin ibarelerin yer aldığı metin izlerine rastlandığı, bu talebe istinaden … .com e-posta kullanıcısından 21/05/2017 tarihinde gelen e-posta içeriğinde 20/05/2017 tarihinde 400 euronun … isimli uluslararası para transfer şirketi üzerinden davacının eşine gönderildiği, davacının eşinin parayı sorunsuz alarak teşekkür ettiğinin belirtildiği, konu ile ilgili olarak talep üzerine Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından 30/03/2018 tarihinde düzenlenen rapora göre …'nın eşi G.O'nun … aracılığıyla iki işlemde toplam 1.300,00 euro aldığı, davacının eşine para gönderen P.S'nin Almanya'nın Stuttgart şehrinde savcı olduğu ve Alman Hakimler Birliğinin üyeleri arasında bulunduğu, Türkiye'de yürütülen FETÖ/PDY operasyonları ve soruşturmaları kapsamında tutuklanan veya görevden alınan hakim ve savcılara yardım etmek için Birlik Bünyesinde fon oluşturulduğu, fona aktarılan 50.000,00 eurodan ilk etapta 10.000,00 euroluk kısmın dağıtıldığına dair haberlerin bulunduğu ve bu yönde Avrupa Hakimler Derneği ile bağlantılı olduğu değerlendirilen kaynaklardan meslekten ihraç edilen 45 hakim-savcıya ve yakınlarına para transferlerine ilişkin tespitler yapıldığının ifade edildiğinin görüldüğü,
Sonuç olarak davacı tarafından uluslararası bir sivil toplum kuruluşundan organize bir şekilde maddi yardım talebinde bulunulmasının, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Ayrıca davacının FETÖ/PDY terör örgütünün Adalet Bakanlığı'nda etkin olduğu dönemde Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı olarak görevlendirilmesinin yukarıda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Yine davacının FETÖ'nün Adalet Bakanlığında etkin olduğu dönemde 2008-2009 yılları arasında yurt dışına dil eğitimine gönderildiği, davacı hakkındaki aktarılan diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Son olarak davalı idare tarafından dava dosyasına sunulan … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen … Nolu iddianamede yer verildiği üzere; 17/07/2016 tarihinde davacının ikametinde yapılan arama neticesinde; el konulan … marka sabit diskin içerisinde "Altın nesil ve özellikleri" isimli FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından örgüt üyesi olarak yetiştirilen ve altın nesil olarak tabir edilen, yetiştirme özelliklerini anlatan içerikte yazı bulunduğu, yine örgüt lideri Fethullah Gülen'e ait Asrın Getirdiği Tereddütleri Sorusu, Fasıldan Fasıla, Prizma, Sonsuz Nur gibi kitapların listesinin yer aldığı, bunlardan başka "Hizmette İlim ve Aksiyon" başlıklı bir yazının ve selam.2013.dvdrip isimli bir videonun da tespit edildiği,
Bu durumda davacıya ait dijital materyallerde yapılan inceleme sonucu, FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen'e ait videoların ve kitapların bulunması hususu, davacı hakkında yukarıda aktarılan diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olarak değerlendirildiği belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin, AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyize konu kararda, dava konusu işlemin dayanağını oluşturan 667 sayılı KHK ile 6749 sayılı Kanun'nun 3.maddesinin 1. ve 3 fıkraları ile 4.maddesinin 2. fıkrası hakkındaki Anayasa'ya aykırılık iddiasının karşılanmadığı, dava konusu işlemin dayanağı olan bu düzenlemelerin Anayasa'ya aykırı olduğu; aynı şekilde Dairece hakkındaki ceza davasında verilen kararın kesinleşmesine kadar bu davanın bekletici mesele yapılmamasının hukuka aykırı olduğu; makul sürede yargılama yapılmadığı; yine temyize konu Daire kararında yer verilen delillerin gerçeği yansıtmadığı, hukuka aykırı yol ve yöntemlerle elde edilen bu delillerin davaya esas alınamayacağı;
ByLock uygulamasını yüklediği ve kullandığı tespitinin doğru olmadığı, Yargıtay içtihatlarına göre kullanıcı olmak için aranan şartları taşımadığı, MİT tarafından sadece istihbarat faaliyetleri kapsamında elde edilen bu verilerin delil olamayacağı, bu şekilde haberleşme hürriyetine müdahalede bulunulduğu, aleyhine beyanda bulunan tanıkların beyanlarının gerçeği yansıtmadığı, lehine verilen ifadelerin ise görmezden gelindiği, bu haliyle sadece aleyhindeki beyanlara itibar edilerek hüküm kurulamayacağı; unvanlı göreve atanmasının ve dil eğitimi için yurt dışına gönderilmesinin terör örgütü üyeliği ile bağdaştırılmasının hukuken kabul edilebilir olmadığı; Alman Hakimler Birliği'nden para almanın gizli saklı bir husus olmadığı, meslekten çıkarıldığı için bir gelirinin olmadığı, kaldı ki bu yardım ihraç tarihinden uzun bir süre sonra gerçekleştiği dolayısıyla geçmişe yürütülerek aleyhinde kullanılamayacağı; 7145 sayılı Kanun ile lehe düzenlemeler getirilmiş olup bu kapsamda getirilen savunma hakkının kendisine tanınmadığı; dava konusu işlemin soruşturma yapmayı ve savunma almayı gerektiren bir işlem olduğu, dava konusu kararların savunma hakkı tanınmadan ve kişiselleştirme yapılmadan tesis edilmiş olduğu; süreçte suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, özel hayata ve aile hayatına saygı, cezaların şahsiliği, ölçülülük ilkelerinin, barışçıl toplanma ile din ve vicdan özgürlüğünün ve gerekçeli karar, eğitim, mülkiyet haklarının, masumiyet karinesinin, ayrımcılık yasağının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınan haklarının ihlal edildiği; işlemin tesisine gerekçe gösterilen delillerin işlemden sonra oluşturulduğu belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 22/09/2020 tarih ve E:2017/3406, K:2020/3783 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 07/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.