5. Ceza Dairesi 2016/9286 E. , 2021/1469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, ihmali ve icrai davranışlarla görevi kötüye kullanma (sanık ... hakkında), iş ve çalışma hürriyetinin ihlali (tüm sanıklar hakkında)
HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, CMK"nin 260/1 ve 3628 sayılı Yasa"nın 18. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık ... hakkında zimmet suçundan açılan kamu davasına CMK"nin 237/2. maddesi hükmü uyarınca KATILMASINA, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 14/02/2017 tarihli, 2015/5-95, 2017/71 sayılı ve benzer Kararlarında da belirtildiği üzere "suçtan zarar görme" kavramının "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılması gerektiği, dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermeyeceği, bu nedenle sanıklar hakkında açılan kamu davasına CMK"nin 237. maddesine göre atılı suçlardan doğrudan zarar görmeyen Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının ve ..."ın katılma haklarının olmadığı, mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararlarının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının tüm sanıklar hakkında tüm suçlardan, ..."ın sanık ... hakkında zimmet, ihmali ve icrai davranışlarla görevi kötüye kullanma, Hazinenin ise sanık ... hakkında ihmali ve icrai davranışlarla görevi kötüye kullanma ile tüm sanıklar hakkında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin; katılan Hazine vekilinin sanık ... hakkında zimmet, katılan ... vekilinin ise tüm sanıklar hakkında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanıklara yüklenen suçun 5237 sayılı TCK"nin 117/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun"un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, 08/01/2007 olan suç tarihi ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise:
Suç tarihinde ...Ticaret Meslek Yüksekokulu müdürü olarak görev yapan sanığın, yüksekokula ait olan banka hesabında bulunması gereken 149.906,28 TL"yi kendi şahsi hesabında bulundurduğu iddialarıyla ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde beraatine karar verilmiş ise de; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında sanığın bahsi geçen tutarı zimmetine geçirdiği belirtilmesine rağmen son bilirkişi raporunda dosyada mevcut belgelerle eylemin gerçekleştiğine dair somut bir tespit yapılamadığı, sanığın banka hesap hareketlerinin dosya arasına alınması gerektiğinin belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacıyla, eksik belgelerin tamamlanmasına müteakip raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için yeni bir bilirkişi raporu aldırılması ve sonucuna göre, Yüksekokulun Anayasa"ya uygun şekilde kurulmaması nedeniyle tüzel kişilik kazanamadığı da dikkate alındığında sanığın hesabına para aktardığının tespit edilmesi halinde eyleminin 5237 sayılı TCK"nin 155/2. maddesinde tanımı yapılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği ve bu suçun da uzlaşma kapsamına alınmasına nazaran, 5237 sayılı TCK"nin 7/2. maddesinin ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur"" hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.