3. Ceza Dairesi 2019/13249 E. , 2019/14652 K.
"İçtihat Metni"Yaralama suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma sonucunda Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 22.03.2019 tarihli ve 2012/890 Soruşturma, 2019/762 Esas, 2019/291 sayılı iddianamenin iadesine dair Şırnak Asliye Ceza Mahkemesinin 26.03.2019 tarihli ve 2019/290 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2019 tarihli ve 2019/191 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 29.05.2019 tarihli ve 2019/6817 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.06.2019 tarihli ve 2019/59856 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede hangi hususların gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu,
Dosya kapsamına göre, mahkemesince müştekilerin, şüpheli ... dışında diğer şüphelilerin isimlerinden bahsetmemeleri, şüpheliler ..., ... ve ..."ın olay yerinde kendilerinin olduğunu beyan etmeleri nedeniyle, müştekilere karşı iddianamede atılı eylemi gerçekleştirenlerin arasında şüpheliler ..., ... ve ..."ın olup olmadığı yönünde teşhis işlemi yaptırılmadığı ve şüphelilerin olay tarihinde aynı bölgede bulunup bulunmadıklarının tespiti için kullandıkları telefonların sinyal bilgileri hususunda araştırma yapılmadığı, şüpheliler ..., ... ve ..."ın üzerilerine atılı suçu nasıl işlediklerinden iddianamede bahsedilmediği, bu nedenle suçun sübutuna etki edeceği mutlak delillerin toplanmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de; müştekilerin, şüpheliler tarafından darp edildiğinin iddia edildiği somut olayda, 07.05.2019 tarihli tutanağa göre müştekilerin ifadelerinde ... olarak adı geçen şahsın ... olduğunun belirlendiği, müştekiler ..., ..., ... ve ..."in 09.05.2012 tarihinde kolluk tarafından alınan ifadelerindeki beyanlarında, kendilerini darp eden şahıslar arasında, şüpheliler ..., ... ve ... (...)"ın olduğunu açıkça belirtmeleri karşısında, anılan şüphelilerin üzerilerine atılı suçu işlediklerine dair kamu davasının açılmasına yeterli şüphenin bulunduğu, şüphelilerin eylemlerini ne şekilde gerçekleştirdiklerinin iddianamede anlatıldığı, bu nedenlerle iddianamenin iadesine karar verilemeyeceği cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2019 tarihli ve 2019/191 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.