Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13362
Karar No: 2019/14650
Karar Tarihi: 08.07.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/13362 Esas 2019/14650 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2019/13362 E.  ,  2019/14650 K.

    "İçtihat Metni"

    Kasten yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen bila tarihli ve 2017/82045 soruşturma, 2018/46125 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının o yer Cumhuriyet Başsavcısı tarafından soruşturma aşamasındaki birtakım eksikliklerin ikmâl edilmesi maksadıyla iade edilmesi yerine sehven onanması nedeniyle, anılan karara karşı yapılan itirazın kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve o yer Cumhuriyet Başsavcısının bahse konu kararı iade yetkisinin bulunmadığından bahisle reddine ilişkin mercii Gaziantep 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 22.02.2019 tarihli ve 2019/611 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 12.06.2019 tarihli ve 2019/5248 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2019 tarihli ve 2019/64445 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Gaziantep 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 22.02.2019 tarihli kararı ile Cumhuriyet Başsavcısının bahse konu kararı iade yetkisinin bulunmadığından bahisle itirazın reddine karar verilmiş ise de,
    2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 5/1. maddesinde yer alan “… ağır ceza Cumhuriyet Başsavcıları, merkezdeki Cumhuriyet Savcıları ile bağlı ilçe Cumhuriyet Başsavcıları ve Cumhuriyet Savcıları üzerinde, gözetim ve denetim hakkına sahiptir” şeklindeki, benzer şekilde 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun"un "Cumhuriyet Başsavcısının Görevleri" başlıklı 18. maddesinde yer alan, “Cumhuriyet başsavcısının görevleri şunlardır: 1. Cumhuriyet Başsavcılığını temsil etmek, 2. Başsavcılığın verimli, uyumlu ve düzenli bir şekilde çalışmasını sağlamak, iş bölümünü yapmak, 3. Gerektiğinde adli göreve ilişkin işlemleri yapmak, duruşmalara katılmak ve kanun yollarına başvurmak, 4. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak. Ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısının; ağır ceza mahkemesinin yargı çevresinde görevli Cumhuriyet başsavcıları, Cumhuriyet Başsavcı vekilleri, Cumhuriyet savcıları ile bağlı birimler üzerinde gözetim ve denetim yetkisi vardır. Asliye ceza mahkemesi Cumhuriyet başsavcısının o yer yargı çevresinde görevli Cumhuriyet savcıları ile bağlı birimler üzerinde gözetim ve denetim yetkisi vardır." şeklindeki ve son olarak 5235 sayılı Kanunun "Cumhuriyet Savcısının Görevleri" başlıklı 20. maddesine göre ise; "Cumhuriyet savcısının görevleri şunlardır: 1. Adli göreve ilişkin işlemleri yapmak, duruşmalara katılmak ve kanun yollarına başvurmak,
    2. Cumhuriyet başsavcısı tarafından verilen adli ve idari görevleri yerine getirmek, 3. Gerektiğinde Cumhuriyet başsavcısına vekâlet etmek, 4. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak. Aynı yerde görev yapan Cumhuriyet başsavcı vekili bulunmadığında, Cumhuriyet Başsavcısına vekâlet edecek olanı Cumhuriyet başsavcısı belirler." şeklindeki düzenlemeler ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlıklı 172. maddesinde yer alan "(1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir. (2) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/9 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz. (3) (Ek: 11/4/2013-6459/19 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
    Cumhuriyet Başsavcısının Cumhuriyet Savcısı üzerinde denetim ve gözetim yetkisinin bulunduğu hususunda kuşku bulunmadığı, bu yetkinin idarî görev kapsamı ile sınırlı bulunduğu ileri sürülebilir ise de, Cumhuriyet Başsavcılıklarının bir bütün olduğu ve Cumhuriyet Başsavcısının bu bütünlüğü koruyarak Başsavcılığın verimli ve düzenli çalışmasını sağlamakla mükellef olduğu, bu kapsamda Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen kararın görüldü işlemini de yapmasının yetki ve görevleri arasında bulunduğu, ancak bu işlemin, Cumhuriyet Savcısının işlemlerinin Cumhuriyet Başsavcılığı adına tanzim edildiği ve her bir mahkeme karşısında tekil olarak Cumhuriyet Savcısının değil Cumhuriyet Başsavcılığının bir bütün olarak bulunduğu, dolayısıyla bu görüldü işleminin mahkemelerin veya hakimliklerin kararlarına karşı yapılan görüldü işlemlerinden ayrı ve bağımsız olarak Cumhuriyet Başsavcılığının bütünlüğü içerisinde gerçekleşen işlemden ibaret olduğu, Cumhuriyet Başsavcısı tarafından görüldü yapılmak üzere gönderilen karar üzerinde yapacağı görüldü işlemi her ne kadar söz konusu kararın kurucu unsurlarından değil ise de, kararın görüldü yapılmadan kesinleşmesinin söz konusu olmadığı gibi esasen ortada henüz hukuk düzeninde doğmuş bir kararın da bulunmadığı, zira Cumhuriyet Başsavcılığı adına hukuk düzeninde doğacak olan kararın henüz Başsavcılığı temsil eden makam tarafından hukuk düzenine katılmadığı, Cumhuriyet Başsavcısının bu kapsamda Cumhuriyet Savcısının kararı üzerinde esasını değiştirmeye yetkili bir makam gibi red işlemi yapamayacağı ancak kararın esas sahibi Cumhuriyet Savcısının yeniden bir değerlendirme yapmasını sağlayabileceği, bu aşamada kararın niteliğinin değişmesi söz konusu olmadığı gibi yetkinin de halen Cumhuriyet Savcısında bulunduğu,
    Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 15.10.2018 tarihli ve 2018/3667 Esas, 2018/6665 Karar sayılı ilamı ile; "....Yargıtay CGK’nın 03.03.2009 tarih ve 2009/3-21-46 sayılı ilamında; Cumhuriyet başsavcılarının, soruşturma aşamasında diğer Cumhuriyet savcılarının arasında iş bölümü yaparak kimin hangi soruşturmayı yürüteceğini belirleme, soruşturma sonucunda iddianame ve kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararlara “görüldü” yapmak suretiyle bu görüşleri benimseme, hatta gerektiğinde bunlarda değişiklik yapılmasını isteme veya kendiliğinden düzeltme yapma, kovuşturma aşamasında ise, duruşmada yer alacak Cumhuriyet savcısını belirleme, gerektiğinde duruşmada Cumhuriyet savcısı olarak iddia makamında bizzat yer alma hak ve yetkisine sahip olduğu, bir başka anlatımla Cumhuriyet başsavcısı suç isnadını ve bu isnadı doğrulayacak kanıtları, buna bağlı olarak ceza yargılamasında iddiayı ortaya koyan makam olduğu belirtilmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.06.2015 tarih ve 2013/7-700-2015/241; 31.10.2017 gün ve 2017/15-586-450 sayılı ilamlarında da; Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların, muhakeme faaliyeti sonucunda yargılama makamı tarafından verilmiş kararlar olmayıp, adli-idari nitelikte kararlar olduğu, ancak bu kararlara itiraz yolunun açık olması nedeniyle itiraz üzerine kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, mahkeme denetiminden geçerek, yargı halini alacağı ve yargı otoritesi özelliğini göstereceği, bu anlamda karma nitelikte bir karar olduğu, gerek itiraz üzerine kesinleşen, gerekse itiraz edilmeksizin kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar bakımından, yeni delil ortaya çıkmadıkça ve sulh hakimliğince karar alınmadan, aynı fiilden dolayı Cumhuriyet savcısının aynı işe tekrar el atamaması nedeniyle, kesin hükmün etkisine benzer bir hal alacağı, başka bir deyişle, kanun koyucu tarafından, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın dava zamanaşımı süresince bir tehdit oluşturmasını önlemek amacıyla, aynı kişi hakkında, aynı fiilden dolayı tekrar soruşturma başlatılması için yeni delil şartı getirilerek, bu kararlara “kesin hüküm” niteliği verilmemekle birlikte, kişiler açısından kesin hükmün önleme etkisine benzer sonuçlar doğuran bir karar niteliğine dönüştüğü kabul edilmiştir. Görüldüğü üzere her iki ilamda da, bu tür kararların kesin hükmün niteliğine benzer sonuçlar doğurabilmeleri için kesinleşmeleri gerektiği benimsenmiştir.
    Öte yandan, 5271 sayılı Kanun’un 170. maddesinde Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianamede hangi hususların yer alacağı ve iddianamenin ne şekilde düzenleneceği hüküm altına alınmış, CMK"nin 174. maddesinde ise iddianamenin iadesi müessesesi düzenlenmiş, Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianamenin hangi durumlarda ve sürede iade edilebileceği hüküm altına alınmış olup, iddianamenin iadesi nedenleri sınırlı olarak belirtilmiştir. Bunların yanında CMK’nin 173/6 ve 172/2. maddelerine göre, yeni delilin varlığı ve sulh ceza hakimliğinin kararı olmaksızın aynı fiilden dolayı kamu davası açılamayacağına ilişkin hükümler doğrultusunda da, iddianamenin iadesine karar verilebileceği kabul edilmelidir." şeklinde olduğu;
    Dosya kapsamına göre; Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın elektronik imza ile imzalanmasını müteakip, görüldü işlemleri sırasında yeniden değerlendirilmek üzere gönderilmesi yerine sehven onaylandığının belirtildiği, aksi durumda kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra, ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından eksikliğin anlaşılması üzerine, soruşturmaya devam edileceği, soruşturma sunucunda da iddianame düzenleneceği, görüldü işlemi sırasında Cumhuriyet Başsavcısının gerekçesi ile birlikte yeniden değerlendirmek üzere dosyayı iade yetkisinin bulunduğu, hukuk düzeninde var olacak evrakın da Cumhuriyet Başsavcılığı adına düzenlenmiş olacağının da gözetilmesi gerektiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170/2.maddesinde yer alan "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden; Gaziantep 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 22.02.2019 tarihli ve 2019/611 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi