22. Hukuk Dairesi 2012/21949 E. , 2013/8388 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, milli bayram tatil ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 18.07.2007-30.04.2010 tarihleri arasında kozmetik ürünleri imalatı işyerinde çalıştığını, bir çok kez dile getirmesine rağmen fazla mesai ücretleri ve en son aylık ücretinin ödenmediğini, bu nedenle iş akdini haklı olarak feshettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, milli bayram tatil ücreti, ücret alacağı toplamı 1.600,00 TL nin faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili firmada 18.07.2007-09.03.2010 tarihleri arasında çalıştığını, en son maaşının 550,00 TL olduğunu, işyerinde fazla çalışma uygulamasının, dini ve resmi bayram çalışmasının olmadığını, davacının izin almaksızın ve haklı bir nedene dayanmaksızın devamsızlık yaptığını, bildirim süresine uymadığını, bu nedenle çalıştığı süre boyunca hesaplanacak ihbar tazminatını müvekkili firmaya ödemek zorunda olduğunu, davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
Mahkemece kısmen kabule kararı verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında, davanın reddine karar verilen miktar için davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yargılama giderlerinden sayılan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. Avukatlık Kanunu’nun 169. ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması, hukukun genel kurallarındandır. Konuya ilişkin 6100 sayılı Kanun"un 329. maddesinin birinci fıkrası bu ilkeye dayanmaktadır. Değinilen Kanun"un 330. maddesi uyarınca, vekâlet ücretine yönelik hüküm fıkrasının taraf lehine kurulması gerekir. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir. Her iki tarafın kısmen haklı kısmen haksız çıkması durumunda, her iki taraf ayrı ayrı vekâlet ücretinden sorumlu tutulacak, vekâlet ücreti kabul edilen miktara göre davacı yararına, reddedilen miktara göre ise davalı yararına hüküm altına alınacaktır.
Somut olayda, mahkemece davacının talep etmiş olduğu alacaklardan 100,00 TL ücret alacağının reddine karar verildiği halde, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm kısmına “Davalı kendisini vekille temsil edildiğinden 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” cümlesinin eklenerek ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.04.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.