14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11467 Karar No: 2019/5520 Karar Tarihi: 19.09.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11467 Esas 2019/5520 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen bir dava, mirasın Hazine'ye kalması durumunda veraset belgesi isteği üzerine açıldı. Mahkeme, davanın reddine karar verdi ancak davacı vekili temyiz etti. Kararın incelenmesi sonucunda, mahkemenin yeterli araştırma yapmadan karar verdiği belirtilerek hüküm bozuldu. Türk Medeni Kanunu'nun 575. ve 30. maddeleri uyarınca, doğum ve ölüm kayıtları nüfus sicilinde ispat edilebileceği gibi, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği belirtildi. Ayrıca, resen araştırma prensibi gereği mahkemenin, mirasçı olduğu kabul edilen kişiye ihtarlı tebligat yapılarak, ilgili delil ve kayıtların ibraz edilmesi ve nüfus tescili kayıtlarının resen araştırılması gerektiği belirtildi. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri; Türk Medeni Kanunu'nun 575. ve 30. maddeleridir.
14. Hukuk Dairesi 2016/11467 E. , 2019/5520 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından 31/10/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, muris ..."in 23/12/2013 tarihinde vefat ettiğini, ..."in yapılan araştırmalarda mirasçılarının bulunmadığını, Türk Medeni Kanununun 501. maddesine göre mirasçısının Hazine olduğuna dair veraset belgesinin verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 575. maddesi hükmüne göre miras ölümle açıldığı gibi aynı Kanunun 30. maddesi hükmüne göre de doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanması mümkün olduğu düzenlenmiştir. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir. Somut olayda, mahkemece ...’nın mirasbırakan ...’in mirasçısı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de ...’nın nüfus kaydındaki anne ve baba adının mirasbırakan ...’in nüfus kaydındaki kendi ismi ve eşinin ismi ile uyumlu olması irs ilişkisini kanıtlamaya yeterli değildir. Resen araştırma ilkesi gereğince, mirasçı olduğu kabul edilen ...’ya ihtarlı tebligat yapılarak ...’nın mirasbırakan ...’in mirasçısı olduğunu iddia etmesi halinde buna ilişkin tüm delil ve kayıtlarının verilecek süre içerisinde dosyaya ibraz etmesinin istenmesine, bundan ayrı hem mirasbırakan ...’in hem de ...’nın nüfus tesciline ilişkin dayanak tüm kayıtların mahkemece resen araştırılması, ...’nın ve ...’in Türk vatandaşlığına alınmasına ilişkin kararın dayanak belgelerinin ilgili Kurumdan istenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 19/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.