Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/1500
Karar No: 2022/2682
Karar Tarihi: 07.03.2022

Danıştay 6. Daire 2020/1500 Esas 2022/2682 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/1500 E.  ,  2022/2682 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2020/1500
    Karar No : 2022/2682

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    2- ...Belediye Başkanlığı/...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya ilçesi, ...Mahallesi (...Köyü), ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda ...tarih ve ...sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin, ...tarih ve ...sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin, bu planlar uyarınca ...tarih ve ...sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni kararı ile onaylanan ...sayılı parselasyonun, ...tarih ve ...sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin ve bu plan değişikliği uyarınca ...tarih ve ...sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin kararıyla onaylanan ...sayılı parselasyonun, ...tarih ve ...sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni kararı ile onaylanan ...nolu parselasyon planı ile bu planın dayanağı olan ...tarih ve ...sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar planı değişiklikleri dolayısıyla planda park alanı olarak ayrılan kısmın yüzölçümünde artış yaşandığı, dava konusu edilen parselasyon işlemlerinin de bu sebeple yapıldığı, imar planlarında gerçekleştirilen değişiklikler sonrasında yapılan parselasyon işlemlerinde davacının hissedarı olduğu ...ada, ...parsel sayılı taşınmazdan ve plan değişikliğine konu olmayan parsellerden herhangi bir kesinti yapılmadığı gibi davacının hissesinin bulunduğu kök parselin konumunda da herhangi bir değişikliğe gidilmediği, davacıya yerinden ve eşdeğer nitelikte parsel tahsisi yapıldığı, uyuşmazlığın, bu hususta davacının yeterince bilgilendirilmemesinden kaynaklandığı, işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

    Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği halde yaptırılmadığından kararın eksik incelemeye dayandığı, dava konusu imar planı değişikliklerinin kamulaştırma külfetinden kaçınmak adına yapıldığı, taşınmazın kullanım kararının kamu ortaklık payından karşılanan kentsel rekrasyon alanı iken özel kullanım kararı getirilerek ticari rekreasyon alanı kullanımına çevrildiği, uyuşmazlık konusu parselasyon işlemlei hakkında davacıya tebligat yapılmadığı, her bir parselasyonun önceki parselasyon neticesinde tahsis edilen taşınmaz üzerinden yapıldığı, dava dışı şahısların talebiyle yapılan parselasyonlarda davacıya çok değersiz yerden tahsis yapıldığı, ancak parselasyon yapılmasını talep eden şahıslara yola cepheli değerli parseller tahsis edildiği, davacıya verilen parsellerin yola erişiminin bulunmadığı, parselasyonların ve planların kamu yararına aykırı olarak bireysel menfaatler gözetilerek ve plan bütünlüğünü bozucu olarak yapıldığı iddiaları ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
    ... Belediye Başkanlığı tarafından; Dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
    ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Uyuşmazlık konusu ...ada, ...parsel sayılı taşınmaz, Beytepe 3. Etap Toplu Konut Alanına ilişkin olarak 08/12/2004 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kentsel rekreasyon alanı kullanımında kalan ve anılan imar planı kapsamında alanda yapılan 08/01/2009 tarihli ...sayılı ilk parselasyonda %9,19'luk kamu ortaklık payı (KOP) kesintisiyle oluşan, KOP parseli niteliğinde bir parseldir.
    Davacı, dava konusu taşınmazı 17/06/2015 tarihinde satın almıştır. Davacı tarafından, taşınmazın imar planında kentsel rekreasyon alanı kullanımında kalması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 10.000,-TL maddi zararın tazmini istemiyle 09/09/2015 tarihinde açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvuruları ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile kabul edilerek ile istinafa konu kararın kaldırılmasına, davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesinin anılan kararı; dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ...tarih ve ...sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğiyle taşınmazın fonksiyonunun ticari rekreasyon alanına çevrilmesi nedeniyle davacının hak mahrumiyetine yol açacak biçimde mülkiyet hakkının belirsiz bir süre kısıtlandığından söz edilemeyeceği gerekçesine dayanmaktadır.
    Taşınmaz, ...tarih ve ...sayılı 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğiyle ticari rekreasyon alanı olarak değiştirilmiştir. Bu plan değişikliğine uygun olarak ...tarih ve ...sayılı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kabul edilmiştir. Bunun üzerine ...tarih ve ...sayılı ikinci parselasyon yapılmıştır. Bu işlemde, dava konusu ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın imar planlarında park alanında kalan 6.000 m2'lik kısmı uygulama imar planı notları uyarınca kamuya terk edilmiştir. Kalan 76.459 m2'lik alan da ...ada, ...sayılı parselde oluşan ticari rekreasyon alanından hisseli olarak tahsis edilmiştir.
    Daha sonra alanda, ...tarih ve ...sayılı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılarak park alanı kullanımında kalan alan büyütülmesi üzerine ...tarih ve ...sayılı belediye encümeni kararıyla onaylanan ...sayılı üçüncü parselasyon yapılmıştır. Bu işlemde, önceki parselasyon neticesinde davacıya tahsis edilen ...ada, ...parsel sayılı taşınmaz uygulama görerek 11.000 m2'lik kısmı uygulama imar planı notları uyarınca kamuya terk edilerek ...ada, ...parsel sayılı taşınmaz park alanı olarak oluşturulmuştur. Kalan 65.459 m2'lik alan ...ada, ...parselde oluşan ticari rekreasyon alanından hisseli olarak tahsis edilmiştir.
    Alanda yeniden yapılan ...tarih ve ...sayılı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle planlama alanındaki park alanlarının yeniden genişletilmesi üzerine ...tarih ve ...sayılı belediye encümeni kararıyla onaylanan ...sayılı dördüncü parselasyon gerçekleştirilmiştir. Bu işlemde, önceki parselasyon neticesinde davacıya tahsis edilen ...ada, ...parsel sayılı taşınmaz uygulama görerek 5.434 m2'lik kısmı uygulama imar planı notları uyarınca kamuya terk edilerek ...ada, ...parsel sayılı taşınmaz park alanı olarak oluşturulmuştur. Kalan 60.024 m2'lik alan ...ada, ...parselde oluşan ticari rekreasyon alanından hisseli olarak tahsis edilmiştir.
    Bunun üzerine, davacı tarafından, hissesinin değersiz ve ulaşım imkanı kalmayan parsellerle şuyulandırılmasının ve kamulaştırmasız el atma davalarının bertaraf edilmesi edilmesi amacı güdüldüğü iddialarına yer verilerek anılan taşınmaza yönelik olarak yapılan yukarıda anılan parselasyon işlemlerinin ve dayanağı imar planlarının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
    Aynı Kanunun işlem tarihinde yürürlükte olan "Arsa ve Arazi düzenlemesi" başlıklı 18. maddesinde; imar sınırı içindeki binalı ve binasız arazi ve arsaların plan ve mevzuata uygun, inşaata veya tespit edilmiş olan diğer kullanma şekillerine elverişli duruma getirilmesi amacıyla düzenlenmesi için, sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın bunları birbirleriyle, yol fazlalarıyla ve belediyeye, kamu kurumlarına ait yerlerle birleştirerek plan ve mevzuat gereklerine göre hisseli ve hissesiz olarak yeniden parsellere ayırmaya ve bu parselleri kişilere dağıtmaya belediyelerin yetkili oldukları kurala bağlanmıştır.
    İşlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanunu'nun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Düzenleme Sahalarının Tesbiti Esasları" başlıklı 5. maddesinde: "Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, belediye encümeni kararı ile; dışında valilikler, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tesbit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetindedir. Konut yapımına hazır arsa sayısının, bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamasına dikkat edilir. Belirlenen düzenleme sahası bir müstakil imar adasından daha küçük olamaz. Ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar plânı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parselleri müstakil bir imar düzenlenmesine konu teşkil edebilir." kuralına, "İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımındaki Esaslar" başlıklı 10. maddesinde; "İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır: a. Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır. b. Plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır. c. Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, İmar parselasyon planları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar iddiaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebilir." kuralına yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
    Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları da zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.
    Bu şekilde değiştirilen imar planlarının yargısal denetiminde, bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerle birlikte getirilen kullanım kararının plan bütünlüğü göz önünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerine etkisi irdelenmeli, taşınmazda öngörülen kullanım kararının yerin büyüklüğü yanısıra, konum ve işlev açısından uygun olup olmadığının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı çerçevesinde araştırılması gerekmektedir.
    Parselasyon işlemi ise uygulama imar planının bir uygulaması niteliğinde olduğundan işlemin, dayanağı olan imar planına uygun olarak yapılmasının bir zorunluluk olduğu açıktır.
    Yukarıda anılan yasa ve yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, parselasyon işlemiyle amaçlananın; imar planına uygun yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmak ve yol, yeşil alan gibi kamu alanlarının imar parsellerinde oluşan değer artışı karşılığında düzenlemeye giren parsel maliklerinden bedelsiz olarak alınarak kamunun eline geçmesinin sağlamak olduğu anlaşılmakta ve parselasyon işlemleri sırasında, taşınmaz malikinin eski yerinin yol, yeşil alan vb. gibi kullanım alanlarında kalması nedeniyle eski yerinden imar parseli tahsis edilme imkanının bulunmadığı hallerde, eski yerinin yakınındaki eşdeğer imar parsellerinden tahsis yapılması gerekmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın alanda yapılan ilk parselasyon neticesinde KOP parseli olarak oluşturulduğu, 1/5000 ölçekli nazım imar planında yapılan değişiklik ile taşınmazın ticari rekreasyon alanı olarak planlandığı, sonraki uygulama imar planlarında da taşınmazın üst ölçekli plana uygun olarak ticari rekreasyon alanı olarak planlandığı, ilk parselasyon işlemi sonrasında gerçekleştirilen her imar planı değişikliğiyle, alanda bulunan park alanının miktarının arttırıldığı, ancak nazım imar planında bir değişiklik yapılıp yapılmadığının yani uygulama imar planı değişikliklerinin nazım imar planına uygunluğunun devam edip etmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, yukarıda da sıralı olarak belirtildiği üzere her imar planı değişikliğinden sonra, uygulama imar planı notlarının 13. maddesindeki "Planla kamuya ayrılan alanlar ilgilisince kamuya terk edilmeden parselasyon planı onaylanamaz." hükmüne dayanılarak taşınmazdan bedelsiz terk yapıldığı, bedelsiz terk işlemleri sonucunda taşınmazın kalan kısmı için ticari rekreasyon alanından hisseli tahsis yapıldığı, diğer bir deyişle, alanda yapılan ilk parselasyon neticesinde KOP parseli olarak oluşan dava konusu taşınmazın sonradan yapılan imar planı değişiklikleri ve parselasyon işlemleri neticesinde toplamda 22.434 m2'lik kısmının parka çevrilerek kamuya terk ettirildiği, dolayısıyla KOP parseli olarak oluşan bir alandan yapılan bedelsiz terk işlemleriyle düzenleme ortaklık payı (DOP) kapsamında kalan park alanının oluşturulduğu, dava konusu ikinci, üçüncü ve dördüncü parselasyon işlemlerinin bir önceki parselasyon ile oluşan parsel üzerinden yapıldığı, kök parsellere dönüş yapılmadığı görülmektedir.
    Uyuşmazlık konusu her bir uygulama imar planı değişikliğine esas olmak üzere nazım imar planında bir değişiklik yapılıp yapılmadığı ve uygulama imar planında yapılan değişikliklerin plan hiyerarşisine ve planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olup olmadığı anlaşılamadığından park alanının genişletilmesi suretiyle yapılan imar planı değişikliklerine ilişkin olarak üst ölçekli imar planlarına uygunluğu bakımından inceleme yapılması gerekliliği bulunduğu, nazım imar planında yapılan dava konusu plan değişikliğinin de plan bütünlüğü içerisinde, kullanım kararı, parsel büyüklüğü gibi hususlar gözetilerek incelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının ve imar planları ile bir bütün olan plan notlarının (özellikle imar uygulamalarına yönelik olanların, her bir plan değişikliği bakımından ayrı ayrı olmak üzere) planlama esasları, şehircilik ilkeleri, kamu yararı ve imar mevzuatı kapsamında değerlendirilmesi, imar planları yönünden hukuka aykırılık bulunduğunun ortaya koyulması halinde imar planının uygulama işlemi olarak tesis edilen parselasyon işlemi de dayanaksız kaldığından iptaline karar verilmesi gerekmektedir. İmar planlarında hukuka aykırılık bulunmadığı neticesine varılması halinde ise dava konusu parselasyonlar hakkında yapılacak incelemenin, parselasyon işleminin amacı gözetilerek, tahsis ve dağıtıma ilişkin ilkeler kapsamında yapılması gerekmektedir.
    Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenecek rapor göz önünde bulundurulmak suretiyle karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından eksik incelemeye dayalı temyize konu kararda isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi