Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6548
Karar No: 2013/8356

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/6548 Esas 2013/8356 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçersiz sebeple feshedildiğini ileri sürerek işe iadesini ve tazminat talep etti. İşveren ise davacının uygun iş bulunamaması sebebiyle feshedildiğini savundu. Mahkeme, işgücü fazlasının ispatlanmadığı ve feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle davacının taleplerini kabul etti. Ancak, Yargıtay bu kararı bozdu ve işgücü fazlasının ve feshin son çare olması ilkesinin belirlenmesi gerektiğini belirtti. İşverenin feshin geçerli sebeplere dayandığını ispat etmesi gerektiği ve işçinin iddiasını ispatla yükümlü olduğu vurgulandı. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. ve devamı maddeleri, iş sözleşmesinin geçerli sebebe dayalı olarak feshedilmesi gerektiğini ve fesih öncesinde farklı çözüm yollarının aranması gerektiğini belirlemektedir.
22. Hukuk Dairesi         2013/6548 E.  ,  2013/8356 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, yeniden yapılanma kapsamında mevcut iki satış müdürlüğü kadrosundan birinin kaldırıldığını, başka bir departmanda davacıya uygun iş bulunmaması nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece işyerinde davacıya ihtiyaç kalmadığının ve işgücü fazlası oluştuğunun işverence ispat edilemediği, feshin son çare olması ilkesinin dikkate alınmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayda davalıya ait işyerinde satış müdürü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi yeniden yapılanma kapsamında iki satış müdürlüğünün birleştirilmesi sonucu ortaya çıkan işgücü fazlalığı nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının hizmetine ihtiyaç kalmadığının ve işgücü fazlası oluştuğunun kanıtlanmadığı, feshin son çare olması ilkesinin dikkate alınmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, iki satış müdürlüğünün birleştirilmesi sonucunda bir satış müdürünün kural olarak işgücü fazlası durumuna geleceği açıktır. Diğer yandan, feshin son çare olması ilkesinin dikkate alınıp alınmadığının somut olarak ortaya konulması gerekir. Başka bir anlatımla, davacının değerlendirilebileceği uygun pozisyon bulunup bulunmadığı somut olarak belirlenmeden feshin son çare olması ilkesinin bu anlamda dikkate alınmadığı söylenemez. Bu sebeple yapılacak iş; öncelikle belirtilen iki satış müdürlüğünün birleştirilip birleştirilmediği, fesihten kısa bir süre sonra davacının yapabileceği işler için benzer nitelikte yeni işçi alınıp alınmadığı Sosyal Güvenlik Kurumundan kayıtlar istenerek ve gerekirse bilirkişiye işyerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi