Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29735
Karar No: 2018/2180
Karar Tarihi: 01.03.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/29735 Esas 2018/2180 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, genel haciz yoluyla takip işlemi sırasında borçlu tarafından gecikmiş itiraz başvurusunda bulunulmuştur. Mahkeme, borçlunun itiraz başvurusunu geciktirdiği gerekçesiyle istemi reddetmiştir. Ancak İİK'nın 65. maddesi gereği, borçlu mani bir sebep nedeniyle müddeti içinde itiraz edememişse, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Bunun için ise usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği ise tebliğ işleminin nasıl yapılabileceğine dair düzenlemeler içermektedir. Mahkeme tarafından yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğü gerekçesiyle borçlunun itiraz başvurusunun gecikmiş olmadığı ve talebin kabul edilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda, İİK'nın 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise İİK'nın 65. maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesidir.
12. Hukuk Dairesi         2016/29735 E.  ,  2018/2180 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Genel haciz yoluyla takipte, borçlu ... ödeme emri tebliğinden şehir dışında bulunduğundan geç haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itiraz başvurusunda bulunmuş, mahkemece borçlunun gecikme nedenlerini delilleri ile sunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
    İİK"nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise ise paraya çevirme muamalesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat yapılabilmesi için muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclis üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1).
    Burada yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir.Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emrine ilişkin tebligat evrakı incelendiğinde “Adrese gidildi. Adres kapalı. Komşusu Canan ... muhatabın nerede olduğu konusunda bilgisi olmadığını imzadan imtina ederek sözlü beyan etti. TK. 21. mad. gereği bağlı olduğu mahalle muhtarı imzasına tebliğ edildi. 2 nolu haber kağıdı kağıya yapıştırıldı. aynı komşuya haber verildi” şerhiyle tebliğ edilmiştir. Tebligat mazbatasında, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tespit edilmediğinden, tebiğ işlemi 7201 sayılı Kanun"un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30. maddesi gereğince usulsüzdür.Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın İİK"nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun"un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK"nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa"nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu"nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 E. - 1991/344 K. sayılı kararı).
    O halde, mahkemece, borçluya çıkarılan ödeme emri tebliğ işleminin TK"nun 21/1. maddesine uygun olup olmadığı tesbit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken tebligatın usulüne uygun olduğu kabul edilerek gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığından bahisle ret kararı verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi