Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13416
Karar No: 2012/2268

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/13416 Esas 2012/2268 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/13416 E.  ,  2012/2268 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Dava, hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
    Dava konusu somut olayda, davacı 01.08.2000 tarihinde davalı şirkete ait ... istasyonunda oto yıkamacısı ve pompacı olarak işe başladığını 31.12.2007 kadar çalıştığını, 01.08.2000-31.12.2007 tarihleri arasında askerlik hizmeti yaptığı süre haricinde kesintisiz çalıştığı ve kuruma eksik bildirilen sürelerin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, 01.08.2000-11.08.2003 tarihleri arasındaki süre yönünden, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanun’un 79 ve 108’inci maddeleri olup; tespiti istenen dönemde 05.07.1977 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2089 sayılı Çırak, kalfa ve ustalık Kanunu yürürlükte olduğundan uyuşmazlığın bu kanun hükümleri ile 506 sayılı Kanunun 2 ve 3’üncü maddelerine göre çözümlenmesi gerekmektedir.
    Olağan olarak sigortalılık niteliği, 506 sayılı Kanun’un 2’nci maddesine göre hizmet akdinin kurulması ve 6’ncı madde gereğince çalışmaya başlanması ile edinilir. Aynı Kanun’un “Sigortalı Sayılmayanlar” başlıklı 3/II-B maddesinde; “özel kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında, çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile bu Kanunun 35"inci maddesi hükümleri uygulanmaz.” hükmü öngörülmüştür. Atıf yapılan ve tespit döneminde yürürlükte bulunan 2089 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi çırağı; “Bu kanuna tabi bir sanatı, o sanat için düzenlenen teorik ve pratik öğrenim programına göre o iş yerinde öğrenmek amacı ile bir çıraklık sözleşmesi ile bir işyeri sahibinin hizmetine giren kimse...” olarak tanımlamıştır. Kanunun 5’inci maddesine göre çırak olabilmek için 12 yaşından küçük, 18 yaşından büyük olmamak gerekir. Bu hükümler çerçevesinde taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile, davacının uyuşmazlığa konu dönemde çırak olup olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılmalıdır. Gerçekten de çıraklık sözleşmesinde, akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma olgusu değil, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak, işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir.
    Davacıya ait hizmet cetveli incelendiğinde; davacının davalı işyerinde 11.08.2003-30.04.2004 ve 16.10.2007-23.01.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı Kurum kayıtlarına geçmiştir.
    Davacının terhis belgesine göre, askerlik hizmetini 25.05.2004-25.08.2005 tarihleri arasında yaptığı anlaşılmaktadır.
    Davacının, 28.09.2005 tarihli ...formu ile pazarlama, satış.. ait işyerinde, çıraklık eğitimi için yaptığı başvurusunun .... onaylandığı görülmüştür.
    Dalaman ... 26.09.2007 tarihli yazısı ile ... dalı 2. sınıf öğrencisi olarak davacının öğrencilik süresini tamamladığı, 14.09.2007 tarihinde sigorta çıkışının yapıldığı, 24.09.2007 tarihinden itibaren sigorta primlerinin ödenmesinini işyeri yetkilisine ait olduğunun bildirildiği görülmüştür.
    Mahkemece; davacının 28.09.2005-14.09.2007 tarihleri arasındaki çıraklık eğitim sürelerinin sigortalılık süresi olarak değerlendirilemeyeceğine karar verilmiştir.
    Mahkemece, davalılardan işverene ait işyerinde 01.08.2000-11.08.2003 tarihleri arasında öncesinde üretime yönelik olarak çalıştığı esas alınarak hizmet tespitine karar verilen davacının, 28.09.2005-14.09.2007 tarihleri arasındaki çalışmalar yönünden, 3308 sayılı Yasada belirtilen şartların gerçekleşip- gerçekleşmediği, çalışmanın bir mesleğin öğrenilmesine yönelik olup-olmadığı, 3 yıla yakın süre işyerinde çalıştığı esas alınan davacı için, neden mesleki eğitime ihtiyaç duyulduğu,eğitimin yoğunluğu ve işyerinde fiilen çalışma süresi, çalışma ilişkisini bilen tanıkların beyanlarına da başvurularak araştırılıp, taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenip, sonucuna göre karar verilmelidir.
    O halde, Mahkemece; davacının çalışmasının üretime yönelik mi yoksa bir mesleğin öğrenilmesine yönelik mi olduğu araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Kabule göre de, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği ancak bu tarihten önceki sürelerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmünü içermekte olup, aynı Kanunun Geçici 54.maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 01.05.1984 doğumlu olan davacı sigortalının; sigortalılık başlangıcı olarak 18 yaşını ikmal ettiği 01.05.2002 tarihinin esas alınması gerektiğinin karar yerinde gösterilmemiş olması da ayrıca isabetsizdir.
    Açıklanan, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı şirkete iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi