22. Hukuk Dairesi 2013/4915 E. , 2013/8329 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davalı işyerinde hırsızlık olayı gerçekleştiğini, davacının hırsızlık yapan işçi ile aynı görevde çalıştığını, davacının görev tanımında fabrikaya giren tüm malların denetlenmesinin yer aldığını, yükümlülüklerin tam olarak yerine getirmediğini iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının çalıştığı hattın ekonomik kriz, verimlilik sebebi ile kapatıldığını davacı ile aynı hatta çalışan işçilerin çıkarıldığını, görev tanımında yer alan yükümlülükleri yerine getirmeyen davacının çalışma alanı kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalının iş sözleşmesinin feshinde davacının kusurlu olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkanı vermez
Davacının iş sözleşmesinin feshine dayanak kılınan 4857 sayılı Kanun"un 25/2-ı maddesinde işçinin kendi isteği veya safsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya veya maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratmasının işverene iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı veren hallerden olduğu belirtilmiştir. İşçinin iş görme edimini yerine getirirken özen borcuna aykırı davrandığı kasıt veya ihmal ve dikkatsizlik ile işverene zarar verdiği hallerde zarara uğradığını ispat yükü işverene zararın oluşmasında kusuru bulunmadığını ispat yükü ise işçiye aittir.
Somut olayda davalı işyerinde 08.10.2004- 30.10.2009 tarihleri arasında boya hattında çalıştığı, 23.10.2009 tarihinde boya hattında boyanmak üzere bırakılan rulo saçlarından bir tanesinin boya hattı giriş operatörü Kemal gündoğdu ve nakliyeci Doğan Turhan tarafından alınmış olduğunun tespit edilmesi üzerine hırsızlık olayı ile ilgili olarak fabrikadan çıkan tüm malların denetiminden sorumlu olan davacının işverenin güvenini sarstığı , hırsızlık olayında ihmali bulunduğu gerekçesi ile 4857 sayılı Kanun"un 25/ II- e ve ı bentlerine istinaden davacının iş sözleşmesi bildirimsiz ve tazminatsız feshedilmiştir.
Davacı savunmasında boya hattı çıkış operatörü olarak paketleme ve sevkiyat işlemlerini yaptığını olayan olduğu saatte vardiya şefi ve ve iki arkadaşı ile birlikte yemekte olduğunu olaya ilişkin ilgi ve alakasının olmadığını yemeketn döndüklerinde olaya karışan aracın çıkmış olduğunu savunmuştur. Davalı davacının savunmasının tatmin edici olmadığını daha önce yaşandığı tahmin edilen olay ile ilgili davacının ihmalkarlık gösterdiğini hırsızlık olayının önüne geçilemediğini belirtmiştir.
Davalı tanığı ... "... Emniyetten bir rulonun çalındığına dair ihbar alındı, rulo üzerinde bizim firmamızın etiketinin bulunduğu bana bildirildi. Davacının çalıştığı vardiyada 8-9 işçi çalışır bu işçilerle tek tek görüşme yaptığımda davacı da dahil olmak üzere bu olaydan haberdar olmadıklarını söylediler, bir gün sonra bu olayı giriş operatörü olan Kemal Özkan Gündoğdunun yaptığı doğrultusunda ihbar geldi, daha önce de aynı şekilde ruloların şirket dışına çıkarılması konusunda bir eğilim olmuştu ancak biz bunu engellemiştik, rulolar 4-5 tondur, ancak çıkış operatörü tarafından kullanılan vinç ile kamyona yüklenebilir, kamyona yüklemek için de müdüriyetten sevk emrinin gelmesi gerekir ve kamyonun da irsaliye düzenlemesi gerekir, söz konusu rulonun firma dışına çıkartılmasında bunların hiçbiri yapılmamıştır biz giriş operatörü olan Kemal Özkan"ın bu işi tek başına yapamayacağını bu işin organize bir iş olduğunu düşündüğümüz için o gün vardiyada görevli olan tüm işçilerin iş sözleşmesine davacının da davalının da iş sözleşmesine son verilmiştir, kişiler kendi arasında telsizle heberleşmektedir, kamyon içeriye girdiğinden telsizle haber verilir" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının eyleminin feshi gerektirecek geçerli bir sebep teşkil edip etmediğinin belirlenmesi için kusur oranı ve oluşan zarar miktarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir. Bu sebeple, davalının yaptığı iş konusunda uzman bilikişi ve iş güvenliği, konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile yerinde keşif icra edilerek giriş ve çıkış bölümleri arasındaki mesafe incelenmeli, ruloların çıkış operatörü dışındaki kişiler tarafından vinç ile kamyon yüklenip yüklenemeyeceği, harsızlık olayına ilişkın davacı savunması, görev tanımı, tanık beyanları birlikte değerlendirilerek rapor alınmalı, davacının kusurlu olup olmadığı tespit edilmeli, ayrıca oluşan zarar ile varsa kusura isabet eden zarar miktarı belirlenerek, tespit edilecek zarar miktarı davacının 30 günlük ücreti ile karşılaştırılarak sonuca gidilmeli ve feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığına karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.