15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3250 Karar No: 2020/7136 Karar Tarihi: 29.06.2020
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/3250 Esas 2020/7136 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir çekin keşidecisi olan ve hamiline yazılı olan çeki keşide ettiği sırada başkasına attırdığı imza ile dolandırıcılık yapmakla suçlanmıştır. Mahkeme, suçun işlendiğine dair yeterli delil olmadığına karar vererek sanığın beraatine hükmetmiştir. Ancak, sanığın kendisini avukatla temsil ettirdiği anlaşıldığından maktu bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği açıklanmamıştır. Kanuna aykırılık bulunduğu gerekçesi ile hüküm bozulmuş ve vekalet ücreti verilmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Çeki keşide eden kişinin başkasına attırdığı imza ile dolandırıcılık yaptığı durumlar, Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesi kapsamında suç olarak değerlendirilir. CMK’nın 223/2-e maddesi de, sanığın beraatine yol açacak şekilde uygulanmıştır.
15. Ceza Dairesi 2019/3250 E. , 2020/7136 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : CMK 223/2-e maddesi gereğince beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından esasa yönelik, sanık müdafii tarafından vekalet ücretiyle sınırlı olarak temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında TCK’nın 204/1 maddesi uyarınca da kamu davası açıldığı halde bu suçla ilgili herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında “Resmi belgede sahtecilik” suçundan zamanaşımı süresi içinde hüküm verilmesi mümkün görülmüştür. Sanığın,...Haf. İnş. Turz. Malz. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.nin yetkilisi olup Akbank ... Şubesine ait, keşidecisi...Hafriyat İnş. Ltd. Şti. olan, hamiline yazılı, 05/11/2009 keşide tarihli, 17.500 TL bedelli, Z0977503 nolu suça konu çekin keşideci imzasını üçüncü bir kişiye attırarak keşide edip katılan şirkete vermek suretiyle tedavüle koyarak menfaat temin ettiği ve bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunmaları, katılan vekili ve tanık beyanları,... Fizik İhtisas Dairesi Raporu ve tüm dosya kapsamına göre; suça konu çekin bizzat sanık tarafından katılan şirkete verilerek menfaat temin edildiği yönünde her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil mevcut olmadığının anlaşılması karşısında, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 14. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.600 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.