Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29722
Karar No: 2020/2543
Karar Tarihi: 13.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/29722 Esas 2020/2543 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2016/29722 E.  ,  2020/2543 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacı çalıştığı halde ücretinin ödenmediğini öne sürerek fazla süreli ve fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda işyeri kayıtlarına ve 7722 Sayılı Genelge"ye göre haftalık çalışma saatinin kırk saat olduğunun belirlendiği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma karar vermeye yeterli olmadığı gibi bilirkişinin yaptığı hesaplama da düşülen ara dinlenme süresi yönünden yasal düzenlemeye ve dosya içeriğine uygun değildir.
    İş sözleşmesine göre, İnsan Kaynakları Yönetmeliği sözleşmenin eki niteliğindedir. Ancak; davalı, 2.7.2012 tarihli 7722 Sayılı Genelge ile İnsan Kaynakları Yönetmeliği"nin 4.12. maddesinin değiştirildiğini ve haftalık çalışma süresinin kırkbeş saat olarak düzenlendiğini bu nedenle bu tarihten itibaren fazla sürelerle çalışma hesabı yapılamayacağını savunmuştur. Açıklanan nedenle; hesaplama yapılan dönemi kapsayan tüm işyeri genelgeleri ve insan kaynakları yönetmelikleri temin edilip davacıya da bu değişikliklerin tebliğ edilip edilmediği dolayısıyla davacı açısından yapılan değişikliklerin bağlayıcı olup olmadığı araştırıldıktan sonra sonucuna göre davacının fazla süreli çalışması ve fazla çalışması bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.
    Öte yandan; ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı Kanun"un 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta ise, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda günlük çalışma süresinin onbir saati aşıp aşmadığına bakılmaksızın günlük çalışma süresinden bir saat ara dinlenme süresi düşüldüğü görülmektedir. Mahkemece, belirlenen günlük çalışma süresinden az yukarıda belirtilen ilke kararına uygun olarak ara dinlenme sürelerinin düşülmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetli bulunmamıştır.
    Mahkemece belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden yapılacak hesaplamaya göre ve taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmelidir.
    3-Ayrıca, dava fazla süreli ve fazla çalışma alacağı talepli olup dosya içerisinde bulunan ikalenin geçerli olup olmadığı hususunun eldeki davanın sonucuna etkisi olmayacağı gözetilmeksizin mahkeme gerekçesinde ikalenin geçerliliğinin tartışılması da hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 13.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi