(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2016/12537 E. , 2016/7770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazin iptali
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 14.333,34 TL yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre, davalı tarafın temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 16.04.2012 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesinin 8.maddesinde 2 yıl kira bedeli ödeme garantisine yer verildiğini, 2012/Mayıs ayından 2014/Mayıs ayına kadar kiracı kira ilişkisini sonlandırsa dahi kirayı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu süre zarfında kira sözleşmesinin davalı tarafından tek taraflı olarak sonlandırıldığını, kira sözleşmesinin 8.maddesine aykırılık nedeniyle borçlu tarafından ödenmeyen ikinci kira yılı dönemi alacağı için takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, müvekkili ile davacı taraf arasında yapılan 16.04.2012 tarihli kira sözleşmesinin batıl olduğunu, davacı tarafın malik Özel İdarenin rızasını alacağını beyan ederek bu sözleşmenin imzalanmasını sağladığını, ancak bu rızanın bu güne kadar alınmadığını, İl Özel İdaresi ile davacı arasında yapılan 01.02.2008 tarihli kira sözleşmesine göre kira sözleşmesinin devrinin idarenin iznine bağlı olduğunu, ancak davacının bu kesin hükme aykırı olarak müvekkili şirket ile takip konusu alacağın dayanağı olan 16.04.2012 tarihli kira sözleşmesi imzaladığını, bu kira sözleşmesinin yapıldığı anda ifasının mümkün olmadığı ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ile dava dışı İl Özel İdaresi arasında 01.12.2008 tarihli bir kira sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin 9. maddesi ile sözleşmenin devri, alt kira, ortak almanın dahi idarenin iznine tabi tutulduğu, tarafların asıl kira sözleşmesine aykırı hüküm düzenlemekle dürüstlük kurallarına aykırı hareket ettikleri, bu durumda davalı tarafın anahtarların teslim tarihi olan 25.07.2013 tarihine kadar olan bedelden sorumlu olacağı gerekçesiyle 01.05.2013 tarihi ile 25.07.2013 tarihi arasında geçen 86 günlük sürede 14.333,34-TL bedel üzerinden davacının talebinin kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.05.2012 başlangıç tarihli 27.03.2018 tarihine kadar geçerli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 8. maddesinde “Kira sözleşmesi 2 yıl için garanti ödeme şeklinde yapılmıştır. Yani, kiranın başlangıç tarihi olan Mayıs 2012 tarihinden itibaren, 2014 Mayıs ayına kadar kiracı işletmeyi geri iade etse ve kira ilişkisini sonlandırsa dahi, kirayı yukarıda belirlenen şartlarda ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Kalan 4 yıl için bu şart geçerli değildir” düzenlemesine yer verilmiştir. Tarafların şirket olması karşısında, özgür irade ile kararlaştırılan cezai şart niteliğindeki bu hüküm geçerli olup, tarafları bağlar. Nitekim taraflarından herhangi biri tarafından sözleşmenin cezai şart niteliğindeki 8.maddesinin geçersizliği ileri sürülerek feshi hususunda dava açılmadığına göre, söz konusu sözleşme hükmü geçerli olup, tarafları bağlayacaktır. Bu durumda mahkemece sözleşmenin 8.maddesindeki düzenlemenin cezai şart niteliğinde olduğu göz önüne alınarak buna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ:Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.