16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5270 Karar No: 2019/468 Karar Tarihi: 24.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5270 Esas 2019/468 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından 2018/5270 E. ve 2019/468 K. numaralarıyla görülen bir davada, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ve istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Kararın temyizi sonucu ise reddedilerek hükmün onanması kararlaştırılmıştır. Sanığın suçu temadi eden suçlar arasında yer aldığı ve yakalanması ile temadinin kesileceği belirtilmiş, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı vurgulanmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nin 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı TMK'nın 5/1.
16. Ceza Dairesi 2018/5270 E. , 2019/468 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "25.09.2017" olarak yazılmaması mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA 24.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.