Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
B.K.nun 491. maddesine göre, "Asıl borcun muacceliyet kesbetmesi evvelce borçluya ihbar vukuuna mütevakkıf ise bu  ihbar kefilede icra olunmak lazım gelir..."
Somut olayda kredi kartı borçlusu M...B..l ile birlikte bu borçluya 2.11.2004 tarihli kefalet sözleşmesi ile müteselsil kefil olan borçlu F...Y...aleyhinde alacaklı banka tarafından ilamsız icra yolu ile takip başlatılmıştır. Takipten önce 28.12.2006 tarihli noter ihbarınının borçlunun kefalet sözleşmesindeki adresi dışında bir adrese gönderildiği ve 29.12.2006 tarihinde tebliğ edilemeden geri döndüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda İİK.nun 68/b maddesi birinci fıkrasında yazılı olan "yeni adresinin bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski (sözleşme) adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır." hükmü uygulanmaz. Hesap özeti şikayetçiye usulüne uygun tebliğ edilmediğinden İİK.nun 68/b ve 68. maddesinde yazılı belge niteliğinde değildir.
O halde, alacaklının itirazının kaldırılması isteminin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.