22. Hukuk Dairesi 2013/5363 E. , 2013/8304 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-g ve Toplu İş Sözleşmesi 79/A maddelerince haklı sebeple feshedildiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin 01.04.2011, 02.04.2011, 04.04.2011, 05.04.2011, 06.04.2011 tarihlerinde mazeretsiz olarak devamsızlık yapması sebebiyle feshdedildiği, devamsızlık tutanakları tutulduğu, çalışabilir belgesine göre, davacının tedavisinin 01.04.2011 tarihinde bittiği, 03.04.2011 tarihinde işbaşı yapabileceğinin belirtildiği, ... Hastanesi"nin ilgili yazısında davacının 05.04.2011 tarihinde acil servisine başvurduğu, iki gün istrahat raporu verildiğinin bildirildiği, davacının devamsızlıklarının sağlık sebebine dayandığı, buna dair raporların dosyaya sunulduğu belirtilerek, işverence iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davacının 16.03.2001-06.05.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde şoför olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 03.05.2011 tarihli fesih bildirimi ile, 4857 sayılı Kanun"un 25/II-g maddesi ve TİS 79/A maddesince ihbarsız ve tazminatsız olarak feshedildiği, davacının 01.04.2011, 02.04.2011, 04.04.2011, 05.04.2011, 06.04.2011 tarihlerinde mazeretsiz olarak işe gelmediğine dair tutanaklar tutulduğu, Esenler Devlet Hastanesince verilen çalışabilir belgesinde,davacının tedavisinin 01/04/2011 tarihinde bittiği, 03.04.2011 tarihinde işbaşı yapabileceğinin, ... Hastanesi"nin yazısında, davacının 05.04.2011 tarihinde acil servisine başvurduğu, iki gün istrahat raporu verildiğinin belirtildiği, buna göre, 01, 02, 05, 06.04.2011 tarihlerinde raporlu olduğu, 03.04.2011 tarihinin pazar günü olduğu, 04.04.2011 tarihinde mazeretsiz olarak devamsızlık yaptığı, 20.04.2011 tarihli İnsan Kaynakları Müdürlüğüne yazılan yazıda, davacının 2004 öncesi 8 gün, 2004 yılında 34 gün, 2005 yılında 67 gün, 2006 yılında 2 gün, 2007 yılında 52 gün, 2008 yılında 13 gün, 2009 yılında 49 gün, 2010 yılında 39 gün ve 2011 yılında 29 gün olmak üzere 293 gün istirahat raporu aldığı, 13 adet cezası ve 1 adet Yüksek Kurul Kararı ve 8 adet maddi hasarlı kazası bulunduğu, TİS cezalar bölümünün 34. maddesince 19.03.2011 tarihinde 1 yevmiye, 22.03.2011 tarihinde 2 yevmiye, 23.03.2011 tarihinde 3 yevmiye cezası verildiği(devamsızlık nedeniyle), uyarılara rağmen 01, 02, 04, 05, 06.04.2011 tarihlerinde de göreve gelmediği belirtilerek iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesi ve TİS"nin 79. maddesi gereğince ihbarsız ve tazminatsız olarak feshedilmesinin istendiği, davacının yazıda belirtilen raporlu sürelere ve alınan cezalara itirazının olmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının 2004 öncesi 8 gün, 2004 yılında 34 gün, 2005 yılında 67 gün, 2006 yılında 2 gün, 2007 yılında 52 gün, 2008 yılında 13 gün, 2009 yılında 49 gün, 2010 yılında 39 gün ve 2011 yılında 29 gün olmak üzere 293 gün rapor almasına yönelik davranışları ile 13 kez aldığı cezalar bir bütün halinde düşünüldüğünde, İş Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmasa da işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, işyeri düzenini bozan davranışlar niteliğinde olduğu ve işyerinde olumsuzluklara yol açması nedeniyle geçerli sebep oluşturduğu ortada iken,davanın reddi yerine kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 24,30 TL harçtan, peşin alınan 18,40 TL"nın mahsubu ile kalan 5,90 TL "nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 337,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 19.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.