Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/21184
Karar No: 2013/8283

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/21184 Esas 2013/8283 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, eski işvereninden kıdem tazminatı alacağını talep etmiştir. Mahkeme, davacının isteğini reddetmiştir. Ancak davacı temyiz etmiştir. Dosya incelendikten sonra Yargıtay bu kararı bozmuş ve yeniden incelemeye alınmıştır. Yasal olarak zamanaşımı süresi uyuşmazlık konusu olmuştur. Türk Borçlar Kanunu'na göre zamanaşımını kesen bazı durumlar belirtilmiştir. İİK'ya göre ise, takip talebine itiraz eden alacaklı, bir sene içinde mahkemeye başvurarak itirazın iptalini dava edebilir. Mahkeme eksik inceleme yaparak karar vermiştir. Sonuç olarak Yargıtay kararı bozmuştur. Kanun maddeleri ise Türk Borçlar Kanunu'nun 154. maddesi ve İİK'nın 67. maddesidir.
22. Hukuk Dairesi         2012/21184 E.  ,  2013/8283 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davacının davalı işverene ait işyerinde işçi olarak çalışmakta iken 2001 yılında iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, kıdem tazminatının ekonomik kriz ortaya çıktıktan ve Türk lirası değer kaybettikten sonra taksitler halinde TL cinsinden ödendiğini, davacının paranın değer kaybından dolayı uğradığı zararı telefi için Borçlar Kanunu"nun 84.maddesince son taksidi bankadan alırken fazlaya ve faize ilişkin hakkını saklı tutuğuna dair ihtirazı kayit koyarak parayı tahsil ettiğini, Borçlar Kanunu"nun 84. maddesine göre bakiye kıdem tazminatı alacağının tahsili için Kayseri 1. İş Mahkemesinde açtığı kısmi davanın, 2001/738 esas, 2009/909 karar ile karara çıktığını, kararın kesinleştiğini, kesinleşen kararın dayanağı olan 04.09.2009 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 3.252,00 TL bakiye kıdem tazminatı alacağından ilk kararda hüküm altına alınan 800,00 TL tutar düşülerek, bakiye alacak için Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2009/9735 takip sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe davalı işverence, ilk kararın temyiz edildiği, bilirkişi raporunun bu aşamada belirsiz olduğu gerekçesi ile itiraz edildiğini, icra takibinin durduğunu, Kayseri 1. İş Mahkemesi kararının Yargıtay incelemesinden geçerek onandığını ve kesinleştiğini, davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.450,00 TL bakiye kıdem tazminatının 13.04.2001 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili; davacının 03.02.2001 tarihinde işten ayrıldığını,kıdem tazmiantı alacağının zamanaşımına uğradığını, kıdem tazminatı ödemelerini alırken alacağını faize mahsuben aldığını belirtmediğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, Kayseri 1. İş Mahkemesinin 2001/738 esas sayılı dosyasında, davacının davalı aleyhine kıdem tazminatının tahsili için talepte bulunduğu, Mahkemece 800,00 TL kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği, fazlaya ilişkin istemin saklı tutulduğu, kararın 26.01.2012 tarihinde Yargıtayca onanarak kesinleştiği, kararın gerekçesinde davacının asıl alacağının ne kadar olduğu konusunda rakam belirtilmediği,
    davacının, davalı aleyhine 04/08/2009 tarihinde 2.563,90 TL kıdem tazminatı asıl alacağı 12.096,99 TL faiz olmak üzere toplam 14.660,90 TL üzerinden ilamsız takip yaptığı, ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süresi içinde davalının borca itiraz ettiği, takibin durduğu, başkaca bir işlem yapılmadığı, davalının süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, kıdem tazminatı alacağının fesih tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, zamanaşımı süresinin fesihten itibaren 10 yıl olduğu, davacının emekli olmak suretiyle 03.02.2001 tarihinde iş sözleşmesini feshettiği, buna göre zamanaşımı süresinin 03.02.2011 tarihinde dolduğu, davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra 26.04.2012 tarihinde açıldığı, davacının 2009 yılında icra takibi yaptıklarını bu nedenle zamanaşımının kesildiğini ve yeniden başladığını davanın süresi içinde açıldığını iddia ettiği, Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2009/9735 esas sayılı ilamsız takip dosyasında itiraz nedeniyle 18.08.2009 tarihinde takibin durduğu bu tarihden itibaren yasal bir yıllık süre içerisinde davacı tarafından itirazın iptali davası açılmadığı, bu nedenle icra takibinin süresinde yenilenmeyen davalarda açılmamış sayılmasına karar verilip açılmadığı şeklinde değerlendirme yapılmakta olduğu gibi hiç yapılmamış gibi değerlendirilmesi gerektiği, başkaca da zamanaşımını kesen ve durduran herhangi bir hukuki işlem söz konusu olmadığı gerekçesiyle dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde davacı temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fark kıdem tazminatı alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 154. maddesinde, “Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı kesilir:1. Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse.2. Alacaklı, dava veya def"i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa.” hükmü, İİK"nun 67. maddesinde, “ (Değişik madde: 18/02/1965-538/37 md.)(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./103. md.) Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda, Mahkemece, Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2009/9735 esas sayılı ilamsız takip dosyasında, itiraz nedeniyle 18.08.2009 tarihinde takibin durduğu bu tarihden itibaren yasal bir yıllık süre içerisinde davacı tarafından itirazın iptali davası açılmadığı, bu nedenle icra takibinin süresinde yenilenmeyen davalarda açılmamış sayılmasına karar verilip, açılmadığı şeklinde değerlendirme yapılmakta olduğu gibi hiç yapılmamış gibi değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek zamanaşımının kesilmediği yönünde değerlendirme yapılmış ise de, İİK"nun 67. maddesinde,takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği belirtilmiştir. Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2009/9735 esas sayılı ilamsız takip dosyasında, davalı borçlunun 18.08.2009 tarihinde borca itiraz ettiği, takibin bu nedenle durduğu, borçlunun itirazının davacı alacaklıya tebliğine ilişkin belgenin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmış olup, borçlunun itirazının davacı alacaklıya tebliğ edilip edilmediği araştırılarak, tebliğinin yapıldığının anlaşılması halinde şimdiki gibi, tebliğ yapılmadığının anlaşılması halinde ise, icra takibinin zamanaşımını kestiği kabul edilerek davanın esasına ilişkin inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
    SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi