Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10566 Esas 2019/6627 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10566
Karar No: 2019/6627
Karar Tarihi: 24.09.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10566 Esas 2019/6627 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 5237 sayılı TCK'nin \"Kamu güvenine karşı suçlar\" bölümünde düzenlenen \"resmi belgede sahtecilik\" suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğunu ve suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceğini belirtmiştir. Ayrıca, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti, sanığın fiillerinin ayrı suçları ya da zincirleme biçimde tek suçu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi, mükerrer yargılama ve cezalandırılmanın önlenmesi bakımından önemlidir. Karara göre, suça konu belgenin duruşmaya getirtilip incelenerek aldatıcılık niteliğinin belirlenmesi, benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkûmiyetine karar verilmiş ve/veya derdest diğer dava dosyalarının getirtilip incelenmesi, mümkünse davaların birleştirilmesi, mümkün değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması gerekmektedir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğuna da vurgu yapılmıştır. Kar
11. Ceza Dairesi         2017/10566 E.  ,  2019/6627 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- ... plakalı araca ait motorlu araç trafik belgesinin sahte olarak düzenlenip kullanıldığı iddiasıyla açılan kamu davasında, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu; 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi hâlinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği; zincirleme suça dahil olan bir suçtan dolayı, bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet hükmü verilmiş ve kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak, kesinleşen hükme konu fiil de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurulup, kesinleşen hükümdeki sonuç cezanın mahsubunun gerekeceği dikkate alınarak; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti, sanığın fiillerinin ayrı suçları ya da zincirleme biçimde tek suçu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi, mükerrer yargılama ve cezalandırılmanın önlenmesi bakımından;
    a)Suça konu belgenin duruşmaya getirtilip incelenerek aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi,
    b)İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/364 esas sayılı dava dosyası ile bulunması hâlinde sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkûmiyetine karar verilmiş ve/veya derdest diğer dava dosyalarının getirtilip incelenerek, mümkünse davaların birleştirilmesi, mümkün değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması,
    c)Suça konu belge üzerindeki imzanın, sanığa aidiyeti ile sanığın yargılandığı benzer dava/davalardaki suça konu belge/belgelerde yer alan yazı, rakam ve imzalarla aynı el ürünü olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.