16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4862 Karar No: 2019/464 Karar Tarihi: 24.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4862 Esas 2019/464 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/4862 E. ve 2019/464 K. numaralı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiş ve yapılan incelemede, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun elde edildiği, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmıştır. Ancak, örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanığın hakkında sadece TCK 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin göz önünde bulundurulmaması ve suç tarihinin yanlış yazılması gibi nedenlerle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 314/2, TCK 62, TCK 53, TCK 58/9, TCK 58/6, TCK 63, TMK 3 ve TMK 5/1.
16. Ceza Dairesi 2018/4862 E. , 2019/464 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm :TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 3, 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 maddeleri delaletiyle 58/6, 63 hükmü uyarınca mahkumiyete ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriği ve sanığın çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; a)Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b)Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "18.08.2016" yerine ""15.07.2016"" olarak yazılması, Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “maddesi delaletiyle TCK"nin 58/6.” ibaresinin çıkarılması ve suç tarihinin ""18.08.2016"" olarak düzeltilmek suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.