
Esas No: 2021/12021
Karar No: 2022/250
Karar Tarihi: 12.01.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12021 Esas 2022/250 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12021 E. , 2022/250 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 5. İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş, verilen bu kararın davacı ve davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 18.06.2020 günlü ve 2019/2991 E., 2020/3547 K. sayılı ilamı ile kararın bozulmasına ilişkin karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince bozmaya uyularak yaptığı yargılama ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Dava, 03.04.2014 tarihinde meydana gelen ve Kurum sigortalısının vefatı ile sonuçlanan iş kazası nedeniyle, sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ile yapılan masraf ve ödemelerden oluşan Kurum zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkindir.
II- CEVAP:
Davalılar vekili, kazanın meydana gelmesine müteveffanın tamamen kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, iş makinası operatörü ...’un da olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, ceza dosyasının temyiz aşamasında olduğunu ve bu dosyanın sonucunun beklenmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, "davanın kabulü ile; iş kazası nedeniyle bağlanan gelire ilişkin 132.056,57 TL alacağın, davalılardan ...'un sorumluluğu 66.661,30 TL ve ferilerinden sınırlı olmak kaydıyla, gelirin onay ödemelerin sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar vekili, kusur raporları arasında çelişki olduğunu, kazazede işçinin kusur oranının %20'den daha fazla olduğunu, işçinin asli kusurlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
B- BAM KARARI
"Davalılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ... 5. İş Mahkemesi'nin 03/10/2017 tarihli, 2016/129 Esas-2017/291 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
Davanın kısmen kabulüne,
1)102.180,11 TL gelir alacağının, (...'un 65.395,28 TL'den sorumlu olmak kaydıyla) 28/10/2014 onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine,
2)1.266,02 TL tedavi gideri ve cenaze yardımının 03/04/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine," karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu kararın temyiz edilmesi üzerine, dairemizce 18.06.2020 tarihli 2019/2991 Esas-2020/3547 Karar sayılı ilamda; “Olay nedeni ile savcılıkta iş makinesinin incelenmesinde 2006 model olduğu ve satın alındığında geri ikaz devresinin olmadığının yetkili servisce belirtilmesine rağmen iş makinasında uyarıcı tertibatların olmaması, manevracı eleman bulundurulmaması yanısıra, sigortalının da çalışma sahasında tanık beyanları ve kamera kayıtlarına göre sürekli telefonla konuştuğu dikkate alınarak, sigortalının bu davranışının objektif kriterlere göre normal ve öngörülebilir bir davranış olup olmadığı değerlendirilmeli, işçiler açısından normal sınırlar içinde kalmayan ve öngörülemeyen davranışları nedeniyle işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği yönünden ne gibi bir tedbir alması ve eğitim vermesi gerektiği hususu da gözetilmek suretiyle kusur oran ve aidiyetleri; iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu aldırılmak suretiyle maddi oluşa uygun olarak belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.” şeklinde karar verilmiş olmakla; Bölge Adliye Mahkemesince iş bu karara uyularak, yeniden hüküm tesis edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma sonrası verilen ikinci kararda, davalı işveren Limited Şirketin %60 oranında kusurlu olduğu, iş makinesini kullanan davalı ...’un %20 oranında ve kazalı sigortalının %20 oranında kusurluluğu dikkate alınarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı Kurum vekili, davalılar vekili; Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmişlerdir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 03.04.2014 tarihinde meydana gelen ve Kurum sigortalısının vefatı ile sonuçlanan iş kazası nedeniyle, sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ile yapılan masraf ve ödemelerden oluşan Kurum zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21. maddesidir.
Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, tazminat davasında verilen kararın güçlü delil oluşturduğu hususu ile ceza davasında belirlenen maddi olguların bağlayıcı olacağı hususu da gözetilmek suretiyle sigortalı ile davalının ve varsa dava dışı kişilerin kusur oran ve aidiyetleri konusunda rapor alınması gereklidir.
Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda belirtilen bozma ilamına uyularak, yeniden kusur raporu alınmasına karşın, hükme dayanak teşkil eden iş bu rapor oluşa uygun değildir.
Eldeki davada, kazaya sebebiyet veren aracın geri uyarı sisteminin olmaması, işverenin kusurlu olmasına sebebiyet vermekle birlikte; aracı kullanan operatör Tarık’a atfedilen kusur ise, araçtaki bu eksikliği bilmesine karşın, geri manevralarda aynaları kullanmayarak, geriye dönerek manevra sırasında kontrol görevini yapmayarak kazaya sebebiyet vermesinden dolayı az bulunmuştur.
Öte yandan, sigortalı da kazanın meydana geldiği şantiye alanında nerelerde bulunması gerektiğini bilebilecek durumdadır. Bu kapsamda, iş sahasının hareketli alanında, olmaması gereken alanda bulunduğu gibi, cep telefonu kullanmak suretiyle dikkatsiz davranması karşısında, sigortalıya atfedilen kusur oranı da az bulunmuştur.
Tüm bu nedenler gözetilmek suretiyle; iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu aldırılmak suretiyle; maddi oluşa uygun oranlar belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.