5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/9586 Karar No: 2015/12601 Karar Tarihi: 16.06.2015
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9586 Esas 2015/12601 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tefecilik suçunu zincirleme olarak işleyen sanığın beraat kararı verildiğini ancak gerekçesi yanılgılı olduğu için hükmün bozulduğunu belirtmiştir. 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesine göre, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para vermek suçtur ve bu suçun işlenmesi için sadece bir kişiye ödünç para verilmesi yeterlidir. 5377 sayılı Kanun'un 6. maddesi, mağdurun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiştir ancak zincirleme suçların kapsamının genişletilmesiyle birlikte mağdurun aynı kişi olmasının zorunlu olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, suçun tek başına oluştuğu ve zincirleme olarak işlenmesi mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.
5. Ceza Dairesi 2013/9586 E. , 2015/12601 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/254748 MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 08/03/2011 NUMARASI : 2009/312 Esas, 2011/156 Karar SUÇ : Tefecilik
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu gözetildiğinde; tanıklar E.. K.., K.. D.. ve T.. Ö.."in aşamalardaki anlatımları, vergi inceleme raporlarında sanığın resmi makamlardan izin almadan birden fazla olacak şekilde çek kırmak suretiyle kazanç karşılığında ödünç para verdiğinin belirtilmesi, 31/03/2009 tarihli kolluk araştırma tutanağı, sanığın ödünç verdiği borç miktarlarının fazla oluşu ve yine aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında önemli miktarlardaki paraların karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde yüklenen zincirleme biçimde tefecilik suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kabule göre de; Sanığın eylemi sabit görülmeyerek beraatine karar verilmesine rağmen hükümde CMK"nın 223/2-e maddesine yer verilmeyerek aynı Kanunun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.