Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22487
Karar No: 2015/1441
Karar Tarihi: 22.01.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/22487 Esas 2015/1441 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/22487 E.  ,  2015/1441 K.

    "İçtihat Metni"

    Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, kal ve elatmanın önlenmesi

    Hazine ile ... ve dahili davalı ... aralarındaki tapu iptali, kal ve elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 22.11.2012 gün ve 500/591 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu Dairesinde hüküm tesis edildiğine göre taraflar yönünden yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına, 22.01.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Davacı ... tarafından açılan dava ile, dava konusu...niteliğindeki taşınmazın 67 m2"lik bölümünün 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kalan Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden kamu malı niteliğinde olduğu ve kişilerin mülkiyetinde kalamayacağını ileri sürerek; bu bölümün davalılar adına mevcut tapu kaydının iptaliyle kıyı olarak tapu sicilinden terkinine karar verilmesini istemiştir.

    Yerel Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu 27.01.2009 tarihli kararla (Mahkemenin 1. kararı); taşınmazın 190 m2"lik bölümünün kıyı kapsamında kaldığı belirtilerek bu bölüm için mevcut tapu kaydının iptaliyle sicilden kıyı olarak terkinine, davalının bu bölüme yönelik elatmasının önlenmesi ve üzerindeki bordür taşlarının kaldırılmasına (yıkımına) karar verilmiş;hüküm davalı tarafından esastan,davacı tarafından da yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. O tarihte bu nitelikteki davalarla ilgili mahkeme kararlarının temyiz incelemesini yapmakla görevli olan Yargıtay 1.Hukuk Dairesi, temyiz edilen hükmü 19.01.2010 tarihli bozma ilamıyla (Yargıtay’ın 1. bozma ilamı) “…yargılama sırasında yürürlüğe giren 5841 sayılı kanun ile 3402 sayılı Kanun’un 12. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin ... tarafından açılan davalara da uygulanması gerektiği,bu sebeple davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddi gerektiği, ancak davanın açıldığı sırada davacı ... dava açmada haklı durumda olduğundan, davalının yapılan tüm yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu olacağı gözetilmeden karar verilmesinin isabetli olmadığı…” gerekçesiyle bozmuş;yerel mahkemece bu bozma ilamına uyularak verilen 29.06.2010 tarihli kararla davanın hak düşürücü sürenin geçirilmesi nedeniyle reddine, davacı yararına yargılama gideri ve vekalet üceti verilmesine karar verilmiştir. (Mahkemenin 2. kararı). Bu 2. kararın temyizi üzerine, sonradan temyiz incelemesini yapmakla görevlendirilen Y. 8. HD (Dairemiz). tarafından 06.10.2011 tarihli bozma ilamıyla (Yargıtay’ın 2. bozma ilamı) “…3402 sayılı Kanun"un 12/3.maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin Maliye Hazine"si tarafından açılan davalarda da uygulanacağına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği, iptal kararının 23.07.2011 tarihli RG"de yayınlanarak yürürlüğe girdiği, derdest davalarda bu durumun gözetilmesi gerektiği, bu sebeple davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği,ayrıca sonradan yürürlüğe giren 2402 sayılı Kanun’un 36/A maddesi uyarınca, ..."nin açtığı bu gibi davalarda, davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağının gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle tekrar bozulmuştur. Yerel mahkemece bu bozma ilamına da uyulması soncu bu kez mahkemenin 22.11.2012 tarihli kararıyla (Mahkemenin 3. kararı); taşınmazın 190 m2"lik bölümünün kıyı kapsamında kaldığı belirtilerek bu bölüm için mevcut tapu kaydının iptaliyle sicilden kıyı olarak terkinine, davalının bu bölüme yönelik el atmasının önlenmesi ve üzerindeki bordür taşlarının kaldırılmasına (yıkımına) karar verilmiş; hüküm davalı tarafından esastan, davacı tarafından da yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. Şimdi Dairemiz"ce temyiz incelemesi yapılan karar, işte yerel Mahkemenin belirtilen 22.11.2012 tarihli son ve 3. kararıdır.
    17.04.2013 tarihinde kabul edilip 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6460 sayılı Kanunla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)"nun 429/3. fıkrasından sonra gelmek ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nun 373. maddesine 6. fıkrası olarak eklenmek üzere yerel mahkeme kararların temyiz inceleme merciinde değişikliğe gidilmiştir. Bu değişikliğe göre; “davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın,önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi her halde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nca yapılır” hükmü getirilmiştir.
    Medeni usul kanunlarıyla ilgili hükümler niteliği gereği “derhal yürürlük ilkesi”ne tabidir. Bu bakımdan temyiz incelemesi sırasında yürürlükte olan yukarda anılan temyizle ilgili 6460 sayılı kanunla getirilen usul kanunu değişikliğinin gözönüne alınması gerekir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; mahkemelerin “hak düşürücü süre” ve “zamanaşımı” incelemesi yönünden verdiği kararlar, usule ilişkin bir karar niteliğinde olmayıp, esasa ilişkin nitelikte kararlardır. (Mehmet Erdem: Özel Hukukta Zamanaşımı, İstanbul 2010, sh. 8).

    Yerel Mahkeme hükmü yukarda sözü edilen Y.8 HD"nin 06.10.2011 tarihli bozma ilamıyla (Yargıtay’ın 2. bozma ilamı) “bir önceki Y.1.HD. tarafından 19.02.2010 tarihli bozma ilamıyla (Yargıtay’ın 1. bozma ilamı) “önceki esasa ilişkin bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden esasa ilişkin olarak bozulduğundan; yerel Mahkemece verilen son 22.11.2012 tarihli kararının temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"na aittir. Açıkladığım nedenlerle Dairemizin bu aşamada temyiz incelemesi yapma görevi kanun gereği bulunmamaktadır. O halde, temyiz incelemesinin yapılması için “gönderme kararı” ile dosyanın yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"na gönderilmesi gerektiğini düşünüyor; çoğunluğun temyiz incelemesinin Dairemiz tarafından yapılmasına ilişkin kararına usul yönünden katılmıyorum. 22.01.2015

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi