Esas No: 2018/4421
Karar No: 2022/1284
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/4421 Esas 2022/1284 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/4421 E. , 2022/1284 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4421
Karar No : 2022/1284
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...- Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından örtülü sermayeye isabet eden faiz tutarı üzerinden hesaplanarak ihtirazi kayıtla verilen 2016/06 dönemi katma değer vergisi beyannamesinde ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle ...sayılı tahakkuk fişi ile tahakkuk ettirilen 156.833,04 TL tutarındaki katma değer vergisinin iptali ile fazladan tahakkuk ettirilen 156.833,04 TL tutarındaki katma değer vergisinin Vergi Usul Kanunu'nun 112/4 maddesine göre hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; KDV Kanunu'nun 30/d maddesindeki indirim yasağının amacının, esas itibariyle işle veya işletme ile ilgisi bulunmayan, dolayısıyla özel veya nihai tüketim sayılan giderler için yüklenilen vergilerin, işletmede oluşan katma değerden indirilmemesine yönelik olduğu, halbuki örtülü kazanç veya örtülü sermaye gideri niteliği taşısa bile bu nitelikteki mal ve hizmet alımları nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin, işle ilgili olarak yüklenilmiş olup indirim yasağına konu edilmesinin katma değer vergisinin ana ilkelerine aykırı olduğu, bu durumda, örtülü sermaye mahiyetinde değerlendirilen borçlanmalar üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin indirim konusu yapılmaması gerektiği savıyla yapılan dava konusu katma değer vergisi tahakkukunda yasal isabet bulunmadığı ödenen verginin 3095 sayılı Kanuna göre hesaplanarak faiziyle iadesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 5520 sayılı Kanun'un 11. maddesinin (b) bendi ile, örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderlerinin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması kabul edilmediğinden, bu giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin de indirim konusu yapılması, 3065 sayılı Kanun 'un 30/d maddesinin açık hükmü gereği, mümkün olmaması nedeniyle davacı şirket tarafından, "örtülü sermaye mahiyetinde değerlendirilen borçlanmalara ilişkin faiz tutarı üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin indirim konusu yapılması gerektiği" ihtirazi kaydıyla verilen beyanname üzerine, ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle, yapılan tahakkuk işleminde yasal isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf isteminin kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, kurumlar vergisi kanunu uyarınca örtülü sermaye üzerinden hesaplanan faizin kar payı niteliğinde olduğu, KDV Kanununda kar payı üzerinden KDV alınabileceğine dair bir hüküm bulunmadığı, KDV Kanunu'nun 30. madde gerekçesine göre indirim konusu yapılamayacak katma değer vergisinin, ticari kazançla ilgisi olmayan giderler için yüklenilen katma değer vergisinin anlaşılması gerektiği, kararın hukuka uygun olmadığı ve bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, ...TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.