Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5218 Esas 2019/462 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5218
Karar No: 2019/462
Karar Tarihi: 24.01.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5218 Esas 2019/462 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçundan verilen 9 yıl hapis cezasını 7 yıl 15 aya indirdi. Temyiz incelemesi sonucunda, delillerin usule uygun olarak elde edildiğini ve hükme esas alındığını, kanuni suç tipine uyulduğunu ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiğini belirledi. Sanığın şahsi ceza sorumluluğunun olduğu ve başkasının fiilinden sorumlu tutulamayacağına dikkat çekildi. TCK'nın 314/2, 3713 sayılı TMK'nın 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63 maddeleri gereği verilen cezalara atıfta bulunuldu.
16. Ceza Dairesi         2018/5218 E.  ,  2019/462 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Bitlis 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 22.09.2017 tarih ve 2017/181E - 2017/226 K. sayılı ilamı uyarınca TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63 maddeleri gereği verilen 9 yıl hapis cezasına ilişkin mahkumiyet kararının kaldırılarak sanığın 7 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair karar

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriği ve sanığın gerekçeli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    TCK"nun 20. maddesine göre ""ceza sorumluluğu şahsi olup kimse bir başkasının fiilinden sorulu olamayacağı"" nazara alındığında sanığın eşine ait banka hesap hareketlerinin sanığın mahkumiyetine esas alınamayacağının gözetilmemesi diğer deliller karşısında sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanığın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA 24.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.