3. Hukuk Dairesi 2017/10412 E. , 2019/5822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve müdahalenin meni davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulü yönünde verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 16/01/2001 başlangıç tarihli ve 49 yıllık kira sözleşmesi gereğince kiralananı kullanmakta olduğunu, bu kira sözleşmesinin taşınmazın tapu kaydına şerh edildiğini, ancak ortağı olduğu şirketin feshi sonrası diğer ortaklar tarafından bu kiralanandan zorla çıkarıldığını, kiralananı satın alan davalının kiralananın kullanılmasını engellediğini belirterek davalının dava konusu kiralanandan tahliyesine ve 10.000 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ecrimisil bedeline ilişkin taleplerini atiye terk ettiğini belirtmiştir.
Davalı, tahliye talep etme hak ve yetkisinin kiraya verene ait bir hak olduğunu, dava konusu kiralananın kiracısının davacı, kiraya vereninin ise yeni malik olması nedeniyle davalı olduğunu, bu nedenle davacının tahliye talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tahliye talebinin kabulü ile davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine, ecrimisil talebi ile ilgili olarak ise talep atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş; Hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 25/02/2013 tarih ve 2013/952 Esas-2013/3073 Karar sayılı ilamı ile dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, bu defa davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 27/01/2016 tarih ve 2015/7475 Esas-2016/442 Karar sayılı ilamı ile "Dava kişisel hakka dayanan müdahalenin men"i istemine ilişkindir. Davacı ... ile dava dışı ... arasında imzalanan 16.01.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesi tapuya şerh verilmiş olup, kiralanan 24.06.2003 tarihinde davalı tarafından satın alınmıştır. Türk Borçlar Kanun"unun 310. maddesinde “Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur "" düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle yeni malik olan davalı bu sözleşme ile bağlıdır. Sözleşme iptal edilmediğine göre halen geçerli olup, davacı kiracının sözleşmeye dayanarak elatmanın önlenmesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın geçerli olan sözleşmeye göre çözülmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
" gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile davalının kiralanana müdahalesinin menine karar verilmiş; Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının ecrimisil talebi ile ilgili temyiz taleplerine gelince;
HMK’nın 297/2 (HUMK.nun 388/5) maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Davacı tarafından yargılama devam ettiği sırada ecrimisil talebinin atiye bırakıldığı belirtilmiş, Mahkemece bu beyan hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Buna göre Mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesi gereğince ecrimisil talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun değerlendirilmemiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün HUMK"nun 428 inci maddesi gereğince ikinci bendde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.