Esas No: 2018/4422
Karar No: 2022/1287
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/4422 Esas 2022/1287 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/4422 E. , 2022/1287 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4422
Karar No : 2022/1287
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1-...Anonim Şirketi VEKİLİ : Av. ...- Av. ...
2- ...Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket tarafından örtülü sermayeye isabet eden faiz tutarı üzerinden hesaplanarak ihtirazi kayıtla verilen 2016/1 dönemi katma değer vergisi beyannamesinde ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle 2016/101 sayılı tahakkuk fişi ile tahakkuk ettirilen 1.748.954,51 TL tutarındaki katma değer vergisinin iptali ile fazladan tahakkuk ettirilen 1.748.954,51 TL tutarındaki katma değer vergisinin Vergi Usul Kanunu'nun 112/4 maddesine göre hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; örtülü sermaye müessesesinin kurumlar vergisi uygulaması bakımından getirilmiş bir güvenlik müessesesi olduğu, mükelleflerin örtülü sermaye kapsamında ödedikleri faizlerin kâr payı sayılması Kanun'un açık ifadesi ile sadece gelir ve kurumlar vergisi uygulaması açısından getirilmiş bir düzenleme olduğu, her ne kadar Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca kâr payı ve iştirak kazançları katma değer vergisinin konusuna girmemekte ise de Katma Değer Vergisi Kanunu'nda belirtilen söz konusu kâr payı, kurumların doğrudan elde ettikleri başka bir deyişle ticari faaliyetleri sonucunda oluşan kârları olarak kabul edildiği, örtülü sermaye üzerinden ödenen faizler ise Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca gerçek anlamda kâr payı olmayıp, söz konusu faizlerin Kanun hükmü uyarınca gelir ve kurumlar vergisi yönünden kâr payı sayılacağı, sadece kazanç vergileri için kâr payı olarak isimlendirileceği Kanun lafzından çıkan bir sonuç olduğu, kaldı ki örtülü sermaye üzerinden ödenen faizlerin katma değer vergisi açısından da kâr payı olacağına ilişkin Katma Değer Vergisi Kanunu'nda herhangi bir düzenleme yer almadığı, Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca kâr payı ve iştirak kazançları katma değer vergisinin konusuna girmemekle birlikte ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemleri, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1. maddesine göre finansman hizmeti olarak değerlendirilmekte ve bu işlemler nedeniyle hesaplanacak faiz tutarları katma değer vergisine tabi bulunmadığı, kurumlarla ilişkili kişiler arasında gerçekleşen ticari faaliyetlerin sonradan Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında örtülü sermaye olarak değerlendirilerek dağıtılmış kâr payı sayılması, katma değer vergisi açısından işlemin finansman temin hizmeti olmasını etkilemeyeceği, bu hususlar çerçevesinde, örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz için katma değer vergisi hesaplanarak sorumlu sıfatıyla ödenmesi gerekmekte olup, bu durumda davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine yapılan dava konusu tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf istemine konu tahakkuka karşı açılan davada verilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve istinaf başvurusunda ileri sürülen sebepler ile dosyada mevcut bilgi-belgeler kapsamında, ortada, kararın kaldırılmasını gerektiren nitelikte bir neden bulunmadığı, yargılama giderlerinden kaynaklanan kısmı bakımından ise, kararda maktu karar harcına hükmedilmesi gerekirken davacı aleyhine nispi karar harcına hükmedildiği görüldüğünden, anılan kararda bu yönden usul ve hukuka uyarlık görülmemiş, bu nedenle, davacının istinaf isteminin bu kısım yönünden kabul edilerek, Mahkeme kararının davacı aleyhine nispi karar harcına hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden kaldırılmasına ve davacıdan 31,40 TL maktu karar harcı alınmasına hükmetmek gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacı istinaf başvurusunun kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca örtülü sermaye üzerinden hesaplanan faizin kâr payı niteliğinde olduğu, KDV Kanunu'nda kâr payı üzerinden KDV alınabileceğine dair bir hüküm bulunmadığı, KDV Kanunu'nun 30. maddesi gerekçesine göre indirim konusu yapılamayacak katma değer vergisinin, ticari kazançla ilgisi olmayan giderler için yüklenilen katma değer vergisinin anlaşılması gerektiği, kararın hukuka uygun olmadığı ve bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Nispi harcın kaldırılmasına ilişkin kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, ...TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.