Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2544 Esas 2018/5783 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2544
Karar No: 2018/5783
Karar Tarihi: 12.12.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2544 Esas 2018/5783 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/2544 E.  ,  2018/5783 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davada davalılar ... ile ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden ise davanın reddine yönelik verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen davada davalılar ... ve ... vekilince duruşmasız, asıl ve birleşen davada davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada müvekkili kooperatifin yöneticileri olan davalıların görevde oldukları dönemde tefeci piyasası faiziyle kooperatif adına borç para aldıklarını, üyelere ait ince işler için kooperatif bütçesinden harcama yaptıklarını ayrıca kooperatif aleyhine vergi cezası ve faizin ödenmesine de sebep olduklarını öne sürerek toplam 17.036,00 TL"nın faiziyle birlikte tahsili ile birleşen dava yönünden ise yüklenici firmanın inşaat faaliyeti nedeniyle tahakkuk edip ödenmeyen SSK primlerini kooperatifin ödemek zorunda kaldığını, davalıların bu durumdan sorumlu olduklarını, bu nedenle 3.615,40 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek bu meblağın faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri ayrı ayrı davaların reddini savunmuştur.
    Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar, her iki davada davalılardan ... ve ...nın temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 11.05.2010 tarihli kararıyla asıl dava yönünden davalıların kooperatif yararına hareket edildiği savunması üzerinde durulması, borç para alınmaya başlandığı tarihteki kooperatifin geldiği durum ile borç paranın geri ödenmesinin bittiği tarih arasında kooperatifin ulaştığı durum arasnıdaki farkın tespit edilmesi gerektiğinden ... ve ... yararına ; birleşen dava yönünden ise ...’nın sorumluluğu yönünden hukuki durumunun irdelenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre asıl davada davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile 10.521,38 TL asıl alacak,
    5.134,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.656,10 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleşen davada davalılar ... ve ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.